29 Ekim 2009

İNTERNETTE GÜVENLİ GEZİNMEİN 10 PÜF NOKTASI

Bilgisayarın fişini çekmenize gerek yok! İşte internette virüs kapmadan gezebilmek için gereken 10 altın kural.

Kaspersky Lab Türkiye Genel Müdürü, Murat Göçe, bilgisayarın fişini çekip, dolaba kitlemeden, internette güvenli gezinmenin mümkün olduğunu belirterek, bunun sırrını 10 temel maddede sıraladı.
Yaşantımıza birçok kolaylık ve yenilik getiren internet, beraberinde birçok tehlikeyi de getiriyor. Kullanıcının artık bunun bilincinde olup, internet üzerinden gelebilecek tehlikelere karşı önlemini alması gerekiyor. Ancak, ne kadar önlem alınırsa alınsın, kullanıcının yüzde 100 güvenceye kavuşturulması da şimdilik mümkün görünmüyor. Nitekim Kaspersky Lab’in kurucusu Eugene Kaspersky, bunu şöyle açıklıyor:

“İnternet, flash bellek, CD veya DVD gibi harici bağlantılardan veri alışverişi yapan kişi, bu bağlantı noktalarını iptal ettiğinde ya da bilgisayarını kapattığında güvenliğe kavuştuğunu düşünebilir. Bir grip virüsüne yakalanmaktan kendinizi büsbütün korumanız nasıl imkansızsa, kötü amaçlı yazılımlardan da yüzde yüz korunmayı garanti etmek imkansızdır.”

Kaspersky Lab Türkiye Genel Müdürü, Murat Göçe de sadece bilgisayarının internet bağlantısını kesen, hatta bir dolaba kitleyen kullanıcının yüzde 99 güvenliğe kavuşabileceğine dikkat çekiyor. Geriye kalan yüzde 1’i yangın, deprem gibi doğal afetler olarak sıralayan Göçe, bu noktada kullanıcının bilinçlenmesinin önem kazandığını belirterek, “Nasıl ki kullanıcı internetin kendisine sağlayacağı imkan ve kolaylıkları öğrenmek için çaba harcıyorsa, internetten gelebilecek tehlikelere karşı da kendini eğitmelidir. Bu konuda çeşitli yayınlarda çıkan yazıları okuyup tehditler hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Çünkü bilgisayara ne kadar güvenlik imkanı sağlanırsa sağlansın, kullanıcı bilinçli değilse bu koruma anlamını yitirebilir” dedikten sonra önerilerini şöyle sıraladı:

İŞTE VİRÜSTEN KORUNMANIN 10 PÜF NOKTASI

1. Antivirüs, antispy, antiphising, antispam, Uygulama kontrolü, Sandbox (güvenli ortam) ve güvenlik duvarı içeren kapsamlı güvenlik teknolojilerini kullanın. Önemli verilerinizi yedekleyip saklayın.

2. Sadece lisanslı yazılım yükleyin. Korsan yazılımın sadece telif hakkını çiğnemekle sınırlı kalmayıp, ülkenin vergi kaybına da neden olacağını unutmayın.

3. Kullanacağınız lisanslı yazılımın büyük yatırım, sürekli araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla ortaya çıktığı bir gerçek. Ücretsiz yazılımların bu konuları ihmal ettiğini aklınızdan çıkarmayın.

4. Yasal yazılım, düzenli bir şekilde güncelleşiyor. Bilgisayarınızda kullandığınız yazılım güncelleştirmelerinden sizi haberdar ettiğinde yeni bilgileri hemen yükleyin.

5. Güvenliğinizi göz önünde bulundurup, kullandığınız yazılımı gözden geçirin ve bilgisayarınızı zararlı yazılımlara karşı düzenli olarak tarayın.

6. Ağ tehditleri ve yeni türde dolandırıcılıklara karşı gerçeğe uygun haberleri dikkate alın. Bu haberlerin Hoax (Sahte içerikli) olmadığını anlamak için uzmanlardan yardım isteyin.

7. İnternet üzerinde oyun oynarken sezgilerinizi kullanın. MSN, Facebook gibi sosyal ağlar ve sohbet ortamlarında kredi kartı, şifre gibi kişisel bilgileri asla paylaşmayın. Karışık şifreler kullanın ve şifrenizi sık sık – en az ayda bir kere – değiştirmeyi de ihmal etmeyin.

8. Ağ saldırılarının çoğunun ‘insan faktörü’nden yararlanarak, sadece merakınızı çekerek başarılı olduğunu unutmayın. İndirip çalıştırdığınız tüm dosyalar, tanıdığınız kişilerden gelse bile bağlantılarına dikkat edin.

9. Tüm hesaplarınız için tek bir şifre yerine, her hesap için ayrı ayrı şifre oluşturun. Aksi takdirde özel bilginize sızan korsanın çözeceği şifreyle, bütün hesaplarınızı kolayca ele geçireceğini unutmayın. Önemli verilerinizin kopyalarının yedeklerini saklayın.

10. İnternette dolaşan her bilginin başkaları tarafından okunabileceğini asla unutmayın. Çok gizli bilgiler içeren e-postalar yollayacaksanız, içeriğin başkaları tarafından okunmasını engelleyen yazılım ve sertifikalar kullanın.

27 Ekim 2009

GÜLÜM BENİM

Gülüm benim;

Gül neden o kadar güzel kokar biliyor musun?

Gül bülbülün figanına yanar

Gül mahremini göstermez

Gül peygambere sevdalıdır

Gül bülbüle yanar

Gül’ün açtığını gör...ünce, onun sırrına kızar

Gül’ün üstüne konar gülü gagalar

Gül’ü sevgili neden sever biliyor musun?

Gül’e benzer /Gül gibi kokar

Gül’ü hatırlatan gözleriyle, gül gibi bakar

Gül’ün sırrı gibi, gül gibi yanar

Gül’ün diğer adı roza lindir, hani batıdaki adı

Gül,gül gibi dudakta açar

Aşk doğurur, fidanla çoğalır

Gül de gülücük hasretle damlar

Dikeni ile kanatır

Güzelliği ile gülen yüzde belirir

Gül de sevgi, gülerek kanar.

Yeterki sen gülümse

Gülüm

Jale Şengül KESKİN

Haber.gen.tr forum bölümüzüzün nadide şairlerinden JALE ŞENGÜL KESKİN Hanım'ın izniyle paylaşıyorum. Yayınlanmış yüzlerce şiirinden sadece biri. internette antoloji.com, edebiyat defteri.com sitelerinde yayınlanmış, sesli yayınlanmış yüzlerce şiirini de büyük zevkle okuyabilirsiniz.

26 Ekim 2009

GIDADA AKIL ALMAZ HİLELER

Et ve süt ürünlerindeki fiyat artışları piyasada hileli ürün patlamasına neden oldu...

Köfte, sucuk ve salamlara et yerine soya katılırken, kırmızı et diye hindi budu satılmaya başlandı. Toplum sağlığını tehdit eden hileli ürünler, Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen Alo Gıda 174 Hattı'na da yansıdı. 14 Şubat-21 Ekim tarihleri arasında bu hatta gelen şikayet sayısı 15 bini buldu. Aramaların yüzde 82'si ihbar ve şikayet amacıyla yapılırken, yüzde 14'ü bilgi alma, yüzde 4'ü de zehirlenmelerden kaynaklandı. Et ve süt üreticilerinden, "2 TL'ye yarım ekmek köfte, döner satanlara itibar etmeyin" uyarısı geldi.

BU ÜRÜNLERİ ALMAYIN
Gıda ürünlerindeki fiyat artışlarıyla, piyasada satılan hileli gıda oranındaki yükselişin paralellik gösterdiğine dikkat çeken Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, tüketicilere bu tür ürünleri almak yerine protein kaynağı olan başka ürünlere yönelmeleri tavsiyesinde bulundu. "Kırmızı et ve peynir alacak gücünüz yoksa, piyasada çok ucuz satılan sucuk ekmek ve peyniri almayın. Bunun yerine baklagil ve tavuk tüketin" diyen Saner, böylece tüketicinin hem sağlıklı besleneceğini hem de kayıtdışına engel olacağını söyledi.

HAYVAN SAYISI DÜŞTÜ FİYAT FIRLADI
Türkiye 'de 2000 yılında 40 milyon olan koyun sayısı şu anda 24 milyon adet civarında. Büyükbaş hayvan sayısı ise 2008 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 2 azalarak 11 bine düştü. Türkiye'de tahminlere göre yılda 800 bin ton kırmızı, 1 milyon 150 bin ton beyaz et üretiliyor. Et fiyatlarındaki artışta özellikle küçükbaş hayvan sayısındaki azalmanın etkili olduğu belirtiliyor.

Et fiyatlarının 10 yıl öncesine bakılarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, yıllarca koyun etinin kilosunun 8-9 liradan satıldığını hatırlatıyor ve ekliyor: "Artan göç, meraların azalması ve kuraklığın da etkisiyle maliyetler yükseldi. Besici de elindeki hayvanları satmak ya da kesmek zorunda kaldı. Hayvan sayısı azalınca fiyatlar yükseldi. Yaklaşık 3 yıl önce 7,5-8 lira olan büyükbaş hayvan etinin toptan fiyatı şu anda 11.5 liraya, koyun etinin fiyatı ise 8-9 liradan 16-17 liraya yükseldi."

AB'de üretim fazlalığı sonucu fiyatların aşırı derecede düşmesi nedeniyle üreticilerin protesto amacıyla sokaklara döktüğü süt, Türkiye'de tam tersi bir seyir izliyor. Türkiye'de azalan hayvan sayısı nedeniyle süt fiyatları da yükseldi. İlkbaharda 40 kuruş olan sütün toptan satış fiyatı şu anda 68-68.5 kuruş seviyesinde.

ERZURUM CAĞ KEBABININ ETİNİ BULAMIYOR
Et ve süt fiyatlarındaki yükselişten dolayı hem tüketici hem de hazır yemek üreticileri mağdur. Piyasada şu anda gıda konusunda ciddi hilelere başvurulduğunu söyleyen İstanbul Hazır Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) Başkanı Engin Güner, "Bu maliyetlerle 2 TL'ye yarım ekmek köfte, döner satılmaz. Bu dönerin hangi etten yapıldığı sorgulanmalı. Köfteye et diye soya katıyorlar. Hindi etinin but kısmını kırmızı et diye satıyorlar" diyor. Et ve süt fiyatlarındaki artışın catering sektörünün maliyetini yüzde 5 oranında artırdığına dikkat çeken Güner, ucuz yemek yaptıklarını iddia eden sahtekarlara karşı da işveren ve tüketicileri uyarıyor. Güner, "Piyasada '2.5 TL'ye yemek hizmeti verilir' diyenler türedi. Tüketici bunlara itibar etmemeli, çünkü sağlık şakaya gelmez. 4-5 TL'in altındaki yemekler asla ekonomik ve sağlıklı olamaz" açıklamasını yapıyor.

DEĞERLER ANALİZ EDİLMİYOR
Yüzde 100 dana etli ürünleriyle tanınan Polonez Salam ve Sucukları Genel Direktörü Andaç Günsoy, tüketiciyi piyasada 2-3 TL'ye satılan sucuk ve salam ürünlerine karşı dikkatli olmaya çağırıyor. "Şu anda marketlerde ucuza satılan ürünlerin üzerinde yüzde 80 tavuk, yüzde 20 dana eti yazıyor. Ama bu değerlerin ne derece doğru olduğu bilinmiyor. Çünkü analiz edilmiyor" diyor.

Piyasada yaşanan et sıkıntısı hayvancılıkla bilinen Erzurum'u bile vurdu. Bölgenin en meşhur yemekleri arasında yer alan Cağ Kebabı'nın eti bölgede kırmızı et bulunamadığı için Diyarbakır ve diğer Güneydoğu illerinden getirtiliyor. Erzurum'da market işletmeciliği yapan Yusuf Çizmelioğlu, 4 aydır marketlerinde koyun eti satışı yapamadıklarını belirterek şunları söylüyor: "Geçen yıl kilosunu 7-8 TL'ye sattığımız kuzuya bugün 15 lira veriyoruz ama yine de bulamıyoruz. 4 aydır marketimizde satacak kuzu, koyun eti bulamadık."

SANAYİCİ SÜT İÇİN KÖY KÖY GEZİYOR
Piyasada işleyecek süt bulmakta sıkıntı çeken süt sanayicileri de fabrikalarda çarklar dönsün diye uzak köylerde süt aramaya başladı. Bugüne kadar daha çok Aksaray, Çanakkale ve Trakya civarından süt alımı yapan Ülker ve Pınar gibi fabrikalar, Aksaray ve Çorum'a kadar uzandı. Erzurum'da süt ve süt ürünleri üretimi yapan Çizmelioğlu Süt'ün ortaklarından Yusuf Çizmelioğlu, son birkaç aydır süt bulamadıkları için fabrikalarının 3'te 1 kapasiteyle çalıştığını söylüyor. Çizmelioğlu süt bulmak için bugüne kadar hiç gitmedikleri köylere de gittiklerini ve bu durumun maliyetlerini yüzde 30 artırdığını belirtiyor.

Erzurum'daki bir başka süt sanayicisi Şifa Süt'ün sahibi Nihat Arslan da süt bulamamaktan yakınıyor. Erzurum'da süt bulamadıkları için 180 km uzaklıktaki Erzincan'a gidip süt aldıklarını belirten Arslan, "Biz fabrikamızda günlük 15 bin litre süt işliyorduk. Şu anda 3 bin litreyi zor buluyoruz. İşletmemizi küçültmek zorunda kaldık. Personel çıkaracağız" dedi.

Öte yandan işleyecek süt bulamayan günlük 3-5 ton süt işleyen mandıraların da kapısına kilit vurduğu belirtiliyor. Şu an Erzurum'daki hiçbir süt fabrikasının tam kapasite çalışmadığına dikkat çeken Doğu Anadolu Tarım ve Besiciler Birliği (DATÜB) Başkanı Nazmi Ilıcalı, "Yanlış hayvancılık politikaları bizi bu sürece getirdi. Hiçbir süt fabrikası tam kapasiteyle çalışmıyor. Bu gidişle süt ve ette çok ciddi sıkıntılar yaşanacak" uyarısında bulunuyor.

Bugüne kadar uygulanan yanlış politikalar nedeniyle süt ve et sektöründe bu duruma gelindiğini belirten Eray Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Celep de, piyasada süt ve et bulmanın çok zorlaştığını söylüyor. Celep'in süt üretimindeki sıkıntıyı aşmak için önerisi ise şöyle: "Süt fiyatları sürekli düşürüldüğü için çiftçi hayvanlarını kesime gönderdi. Sanayici kendi bindiği dalı kesti. Sütün fiyatı, üretici ve sanayicinin de taraf olacağı ancak denetimini hükümetin yapacağı bir kurum tarafından belirlenmeli."

İŞTE GIDADA YAPILAN HİLELER

KIRMIZI ET NİYETİNE HİNDİ BUDU SATILIYOR
Gramajın yüzde 30 artması için ete enjekte edilen Bradmix isimli kimyasalın yerini günümüzde pastörize edilmiş buğday unu olarak tanımlanan Suprex'in aldığı belirtiliyor. Kağıt ve karton üretiminin yanı sıra sıkıştırılmış ahşap, sondaj sanayi ve petrol kuyularının kapatılmasında dolgu malzemesi olarak kullanılan Suprex, etin hacminin mayalı hamur gibi genişlemesine yol açıyor. Şu anda piyasada sıklıkla kullanılan bir diğer yöntem ise hindi budunun kırmızı et olarak satılması. Dana kıymalara ise tavuk sakatatı karıştırılıyor.

KAŞARIN YAĞI SÜTEN DEĞİL, PALM YAĞINDAN
Bir kilogram kaşarda sadece sütün maliyeti 5 TL. Bu nedenle ucuza satılan peynirlere dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, kaşar peyniri yapımında sütün içindeki yağın özel bir teknoloji ile alındığını ve yerine kilosu 1.3 TL olan palm yağı kullanıldığını belirtiyor. Beyaz peynirde de insan sağlığını tehdit eden pek çok hileli üretime dikkat çeken uzmanlar, ucuza satılan beyaz peynirin içine çok miktarda nişasta ve jelatin katıldığını söylüyor. Bu yöntemde, peynirde yüzde 40 olması gereken kuru madde miktarı yüzde 33'e düşürülüyor, su oranı yükseltilerek içine jelatin ve nişasta katılıyor. Bozuk peynirler baharatlanarak yeniden satışa sunuluyor. Küflü kaşarlardan eritme peyniri yapılıyor.

TERAYAĞI SÜTEN DEĞİL MARGARİNDEN YAPILIYOR
Sütü daha yağlı kıvamda göstermek amacıyla içine un ve nişasta katılıyor. Bakteriyel faaliyeti önlemek için de formaldehit, borik asit, hidrojen peroksit gibi bakteri öldürücü özellikte maddeler kullanılıyor. Süt fiyatları arttığı için birçok firmanın üretimde süt tozu kullandığı belirtiliyor. Yurtdışından yasal olmayan yollardan süt tozu ve protein girişinin artması da bu çerçevede anlam kazanıyor. Bir diğer yöntem de, sütün yağını çekerek yerine ayçiçekyağı yada margarin katmak. Tereyağ yapımında ise süt değil margarin kullanılıyor. Yüzde 80'ini margarinden ve patatesten oluşan karışıma, koku ve tat vermesi için sadece yüzde 20 oranında tereyağ ekleniyor.

BAHARATLANAN BOZUK SUCUKLAR YEDİRİLİYOR
Uzmanlar piyasada satılan 2-3 TL'lik sucuk ve salam ürünlerine karşı "dikkatli olun" uyurası yapıyor. Hammaddesi kırmızı ya da beyaz et olan salam, sosis ve sucuklara sakatat katılıyor. Ya da soya baharatlarla karıştırılıp sucuk imal ediliyor. Bozulmuş yada son kullanma tarihi geçmiş sucuklar, içine sarımsak, baharat katılarak yeniden işleniyor ve satışa sunuluyor. Merdivenaltı üreticiler ürünlerin son kullanma tarihini uzatmak için kullanılması gereken binde 5 oranındaki nitrata fazlasıyla başvuruyor. Bu da böbreklere zarar veriyor.

ensonhaber.com

25 Ekim 2009

DOĞUM GÜNÜNE BAK KAREKTERİNİ ÖĞREN

Gary Goldschneider ve Joost Elffers'in hazırladığı "The Secret Language of Birthdays" (Doğum Günlerinin Gizemli Dili) adlı kitaba göre, örneğin Ali 4 Mayıs'ta doğmuşsa "Dadı Ali", Ahmet 5 Mayıs'ta doğmuşsa "Külyutmaz Ahmet" oluyor.

İşte doğum günlerine göre kişilik özellikleriniz:

KOÇ (21 Mart - 20 Nisan)
21 Mart Berrak
22 Mart Doğrucu
23 Mart Meraklı
24 Mart Sade
25 Mart Dinamik
26 Mart Güvenilir
27 Mart Başlatıcı
28 Mart Masum
29 Mart Gözlemci
30 Mart Uzlaşmaz
31 Mart İnatçı
1 Nisan Ağırbaşlı
2 Nisan İdealist
3 Nisan Dayanıklı
4 Nisan Kararlı
5 Nisan İş bitirici
6 Nisan Deneyci
7 Nisan Coşkulu
8 Nisan Vicdanlı
9 Nisan Ölçüsüz
10 Nisan Gözüpek
11 Nisan Politik
12 Nisan Sosyal
13 Nisan Kutsal
14 Nisan Gelenekçi
15 Nisan İnsancıl
16 Nisan Komik
17 Nisan Ciddi
18 Nisan Savunmacı
19 Nisan İradeli
20 Nisan Mücadeleci

BOĞA (21 Nisan - 20 Mayıs)
21 Nisan Sorumlu
22 Nisan Sağlam
23 Nisan Ürkek
24 Nisan Korumacı
25 Nisan Maddeci
26 Nisan Terbiyeli
27 Nisan Yeterli
28 Nisan Sadık
29 Nisan Hüzünlü
30 Nisan Vazifeşinas
1 Mayıs Alaycı
2 Mayıs İnceleyici
3 Mayıs İletişimci
4 Mayıs Dadı
5 Mayıs Külyutmaz
6 Mayıs Fantastik
7 Mayıs Düşkün
8 Mayıs Dobra
9 Mayıs Mert
10 Mayıs Yalnız
11 Mayıs Gezgin
12 Mayıs Bağımsız
13 Mayıs Çekici
14 Mayıs Taşkın
15 Mayıs Hayalci
16 Mayıs Becerikli
17 Mayıs Çetin
18 Mayıs Hareketli
19 Mayıs İknacı
20 Mayıs Dışavurumcu

İKİZLER (21 Mayıs - 21 Haziran)
21 Mayıs Yaratıcı
22 Mayıs Destansı
23 Mayıs Aktarıcı
24 Mayıs Görkemli
25 Mayıs Cüretkar
26 Mayıs Anaç
27 Mayıs Fedakar
28 Mayıs Fevri
29 Mayıs Acar
30 Mayıs Çevik
31 Mayıs Kırıcı
1 Haziran Gözde
2 Haziran Çözücü
3 Haziran Edalı
4 Haziran Eleştirici
5 Haziran Öncü
6 Haziran Hayalperest
7 Haziran Eğlendiren
8 Haziran Etkili
9 Haziran Israrcı
10 Haziran Yanar döner
11 Haziran Göçebe
12 Haziran İyimser
13 Haziran Maceraperest
14 Haziran Fırtınalı
15 Haziran Ayartıcı
16 Haziran Paragöz
17 Haziran Sanatçı
18 Haziran Cimri
19 Haziran Kışkırtıcı
20 Haziran Cazibeli
21 Haziran Keyifli

YENGEÇ (22 Haziran - 22 Temmuz)
22 Haziran Alkışçı
23 Haziran Büyüleyici
24 Haziran Sihirbaz
25 Haziran Yenilikçi
26 Haziran Dirençli
27 Haziran Savunmacı
28 Haziran Duygusal
29 Haziran Havai
30 Haziran Güdümlü
1 Temmuz Kopmuş
2 Temmuz Baygın
3 Temmuz Vefalı
4 Temmuz Temsilci
5 Temmuz Şovmen
6 Temmuz Arzulu
7 Temmuz Teşhirci
8 Temmuz Pragmatik
9 Temmuz Şaşkın
10 Temmuz Dengesiz
11 Temmuz Dikkafalı
12 Temmuz İnandırıcı
13 Temmuz Fırsatçı
14 Temmuz Abartıcı
15 Temmuz Baştan çıkaran
16 Temmuz Gergin
17 Temmuz Profesyonel
18 Temmuz İçten
19 Temmuz Mekanik
20 Temmuz İstikrarsız
21 Temmuz Trajikomik
22 Temmuz Dalgalı

ASLAN (23 Temmuz - 23 Ağustos)
23 Temmuz İş bitirici
24 Temmuz Değişken
25 Temmuz Kahraman
26 Temmuz Müjdeci
27 Temmuz Kararlı
28 Temmuz Şampiyon
29 Temmuz Gelenekçi
30 Temmuz Somut
31 Temmuz İnsancıl
1 Ağustos Özgün
2 Ağustos Çok yönlü
3 Ağustos Sorgulayıcı
4 Ağustos Rehber
5 Ağustos Soğukkanlı
6 Ağustos Eşsiz
7 Ağustos Temiz yüzlü
8 Ağustos Numaracı
9 Ağustos Hisli
10 Ağustos Kadife sesli
11 Ağustos Onaylayıcı
12 Ağustos Muhafazakâr
13 Ağustos Tuhaf
14 Ağustos Kopyacı
15 Ağustos Emredici
16 Ağustos Hararetli
17 Ağustos Öfkeli
18 Ağustos Dayanıklı
19 Ağustos Şaşırtıcı
20 Ağustos Gizemli
21 Ağustos Dışa dönük
22 Ağustos Deneyimli
23 Ağustos Kusursuz

BAŞAK (24 Ağustos - 23 Eylül)
24 Ağustos Cinfikirli
25 Ağustos Kontrolsüz
26 Ağustos Yardımsever
27 Ağustos Sosyal
28 Ağustos Dilbaz
29 Ağustos Yapıcı
30 Ağustos Sert
31 Ağustos Gösterişçi
1 Eylül Mantıklı
2 Eylül İşkolik
3 Eylül Başına buyruk
4 Eylül İnşa eden
5 Eylül Hükümdar
6 Eylül Kaderci
7 Eylül Başarılı
8 Eylül Titiz
9 Eylül Talepkar
10 Eylül Azimli
11 Eylül Dramatik
12 Eylül Savaşçı
13 Eylül İhtiraslı
14 Eylül Kavrayışlı
15 Eylül Yönetici
16 Eylül Coşkun
17 Eylül Azimli
18 Eylül Ketum
19 Eylül İyi görünümlü
20 Eylül Amir
21 Eylül Zevkli
22 Eylül Yorulmak bilmez
23 Eylül Güncel

TERAZİ (24 Eylül - 23 Ekim)
24 Eylül Avare
25 Eylül Taşlamacı
26 Eylül Sabırlı
27 Eylül Hırslı
28 Eylül Kalp kıran
29 Eylül Tepkisel
30 Eylül Gafçı
1 Ekim İz sürücü
2 Ekim Sivri
3 Ekim Modacı
4 Ekim Düzelmez
5 Ekim İlkeli
6 Ekim Bohem
7 Ekim Muhalefet
8 Ekim Romantik
9 Ekim Cüretkar
10 Ekim Ekonomik
11 Ekim Rahat
12 Ekim Edalı
13 Ekim Zor
14 Ekim Ilımlı
15 Ekim Oyuncu
16 Ekim Yargıç
17 Ekim Dengeli
18 Ekim Lider
19 Ekim Pırıltılı
20 Ekim Modern
21 Ekim Benzersiz
22 Ekim Cazibeli
23 Ekim Çelişkili

AKREP (24 Ekim - 22 Kasım)
24 Ekim Detaycı
25 Ekim Saf
26 Ekim Organizatör
27 Ekim Mesafeli
28 Ekim Araştırmacı
29 Ekim Yenilikçi
30 Ekim İleriyi gören
31 Ekim Pür dikkat
1 Kasım Saldırgan
2 Kasım Dönüştüren
3 Kasım Dünyevi
4 Kasım Kışkırtan
5 Kasım Gerçekçi
6 Kasım Enerjik
7 Kasım Kaşif
8 Kasım Çılgın
9 Kasım Cezbedici
10 Kasım Değişken
11 Kasım Gizli
12 Kasım Karizmatik
13 Kasım Yorumcu
14 Kasım Soruşturmacı
15 Kasım Rastlantısal
16 Kasım Patron
17 Kasım Köprü
18 Kasım Huysuz
19 Kasım Yorumcu
20 Kasım Kafası karışık
21 Kasım Şık
22 Kasım Liberal

YAY (23 Kasım - 21 Aralık)
23 Kasım Saygısız
24 Kasım Neşeli
25 Kasım Çabalayan
26 Kasım Özel
27 Kasım Heyecanlı
28 Kasım Çapkın
29 Kasım Öneren
30 Kasım Saldıran
1 Aralık Şen
2 Aralık Vurdumduymaz
3 Aralık Hünerli
4 Aralık Metanetli
5 Aralık Emin
6 Aralık Seçici
7 Aralık Benmerkezci
8 Aralık Terk edilmiş
9 Aralık Süslü
10 Aralık Arzulu
11 Aralık Yoğun
12 Aralık Narsist
13 Aralık Marifetli
14 Aralık Gösterişli
15 Aralık Olgun
16 Aralık Uçuk
17 Aralık Kimyager
18 Aralık İri
19 Aralık Bakıcı
20 Aralık Doğuran
21 Aralık Muamma

OĞLAK (22 Aralık - 20 Ocak)
22 Aralık Enerjik
23 Aralık Sarsıcı
24 Aralık Karmaşık
25 Aralık Doğal
26 Aralık Yılmaz
27 Aralık Yardımcı
28 Aralık Çokbilmiş
29 Aralık Üstün
30 Aralık Az ve öz
31 Aralık Estetik
1 Ocak Düzenleyici
2 Ocak Bencil
3 Ocak Yoğun
4 Ocak Formülcü
5 Ocak Kendini onaran
6 Ocak İçerikli
7 Ocak Sıradışı
8 Ocak Fenomen
9 Ocak Hevesli
10 Ocak Görünmez
11 Ocak Değerli
12 Ocak Vahşi
13 Ocak Seyyar
14 Ocak Kaynaşan
15 Ocak Çaresiz
16 Ocak Ergin
17 Ocak Ağırsıklet
18 Ocak Çocuksu
19 Ocak Hayalperest
20 Ocak Başıboş

KOVA (21 Ocak - 19 Şubat)
21 Ocak Lider
22 Ocak Bocalayan
23 Ocak Kişilikli
24 Ocak Ulaşılmaz
25 Ocak Kaderci
26 Ocak Faal
27 Ocak Gelişmiş
28 Ocak Dayanılmaz
29 Ocak Kavgacı
30 Ocak Mükellef
31 Ocak Şair
1 Şubat Gönüllü
2 Şubat Kaliteli
3 Şubat Hakiki
4 Şubat Bükülmez
5 Şubat Hatip
6 Şubat Popüler
7 Şubat Ütopik
8 Şubat Müneccim
9 Şubat Canlı
10 Şubat Yürekten
11 Şubat Rahat
12 Şubat Birleştirici
13 Şubat Çevik
14 Şubat Hazır cevap
15 Şubat Mucit
16 Şubat Animatör
17 Şubat Sebatkâr
18 Şubat Dahi
19 Şubat Kâşif

BALIK (20 Şubat - 20 Mart)

20 Şubat İzlenimci
21 Şubat Candan
22 Şubat Evrensel
23 Şubat Tutarlı
24 Şubat Verici
25 Şubat Bahaneci
26 Şubat Uyandıran
27 Şubat Hakiki
28 Şubat Hoşlanılan
29 Şubat Delikanlı
1 Mart Sanatçı
2 Mart Tutsak
3 Mart Tasarımcı
4 Mart Soyut
5 Mart Cennet cehennem
6 Mart Güzel
7 Mart Somut
8 Mart Aykırı
9 Mart Astronot
10 Mart Psikolog
11 Mart Sezgili
12 Mart Atak
13 Mart Kaçınılmaz
14 Mart Görece
15 Mart Çok bilmiş
16 Mart Esin
17 Mart Havai
18 Mart Kararsız
19 Mart Israrcı
20 Mart Oyunbaz
http://www.cicekansiklopedisi.com

24 Ekim 2009

MUTLU OLMAK İÇİN BUNLARI YAPIN

En büyük mutluluk hiçbir şey veya hiç kimse olmadan mutluluğu yakalayabilmektir. İşte bunu başarabilmeniz için 7 öneri.

Kötüyü çağırma
Örneğin ofiste patronunuza selam verdiniz ve o sizi görmedi. Ne düşünürsünüz? "Kahretsin, kesin beni işten çıkaracak" mı, yoksa "Herhalde beni görmedi" mi? Veya hayatınızda beliren en ufak bir aksilikte ağzınızdan çıkan cümle "Bakalım daha neler gelecek başıma" mı olur, yoksa "Olsun, mutlaka işler yoluna girer" mi... Bizden size söylemesi; kötü şeyleri siz çağırırsınız. Pozitif düşündüğünüzde işlerinizin daha yolunda gideceğini hiçbir zaman unutmayın.

İyilik yap, iyilik bul
Japonya'da yapılan bir araştırmada kanıtlanmış bile! Başkalarını mutlu eden; kendisine ve etrafındakilere zevkle iyilik yapan insanlar diğerlerine göre çok daha mutlu bir yaşam sürüyorlarmış. Elbette etrafa iyilik yapmak kendinizi hiçe sayarak, sürekli başkalarını mutlu etmek anlamına gelmiyor. Yapacağınız ufacık bir iyilik bile kendinizi daha mutlu hissetmenizi sağlayacaktır. Bu karşıdan karşıya geçen bir yaşlının koluna girmek veya yaralı bir sokak hayvanını veterinere götürmek olabilir.

Ders alabilmek çok önemli
Başınıza kötü birşey geldiğinde veya bir işiniz istemediğiniz şekilde sonuçlandığında karamsarlığa dalıp bu konunun nedenlerini irdelemezseniz, ileride aynı şey yine başınıza yine gelebilecektir. Çünkü ders almamış olacak, ortada ders alacak bir neden-sonuç ilişkisi bile bulamayacaksanız. Herkes hata yapabilir, herkesin başına kötü şeyler gelir. Önemli olan olaydan kaçmak yerine onu doğuran şeyleri bulmak ve bir daha bu hataları yapmamaktır.

Üzerinde çok durma
Hepimizin iyi olduğu kadar kötü tecrübeleri de vardır. Fakat karamsar ve mutsuz insanlar kötü giden şeylerin üzerinde çok daha fazla zaman harcarlar. Hatta bu belli bir süre sonra iyileri hiç görmemeye kadar gider. Problemlerin üzerinde hiç durmamak da doğru değildir. Bir önceki maddede belirttiğimiz gibi problemin nedenlerini bulup, ders alıp, daha fazla kurcalamadan bir daha hata yapmamak üzere yolumuza devam etmek en doğrusu olacaktır.

Televizyonu kapat
Televizyon karşısında geçirdiğimiz her saatin mutluluk potansiyelimizden yüzde 5 çaldığını biliyor muydunuz? Çünkü televizyon pasif bir iletişim aracı ve başkalarıyla olan iletişimimizi yok ediyor. Halbuki birebir iletişim insanın mutlu olmasını sağlayan bir iletişim yolu; konuşmak, dinlemek, paylaşmak, gülmek, ağlamak... Bunları televizyonla başbaşa yapmak pek mümkün değil. Tabi ki günümüzde interaktif iletişimsiz yaşamak zor; ama bunu en aza indirgemek en faydalısı...

Yalnızken keyifli vakit geçirmeyi başar
Yalnız kalmak ve yalnız olmak arasındaki farkı keşfedin. Sadece kendinize ayırdığınız vakitler yaratın, yani yalnız kalın. Bunun ruhunuza nasıl iyi geleceğini tahmin bile edemezsiniz. Edineceğiniz bir hobi, bir spa merkezinde yapacağınız kısa bir haftasonu kaçamağı, koltuğa uzanıp okuyacağınız bir kitap gibi yalnız geçireceğiniz bu dakikalardan maksimum keyif alacaksınız. Burada denge kurmak da çok önemli. Sosyal aktivitelerinizle yalnızlığınız arasında doğru dengeyi bulun.

Zevk almayı becer
Yaptığınız iş her ne olursa olsun; bundan zevk almayı becermeniz sizi çok daha mutlu ve hatta özgüvenli kılacaktır. Biliyoruz, hepimiz ütü yapmaktan hiç hoşlanmayız. Ama yeni aldığınız bir albümü müzik setine koyup, yanınıza da sevdiğiniz bir içeceği koyduğunuzda siz farkına bile varmadan ütünüz bitmiş olabilir. Veya pek de eğlenceli geçmeyecek bir iş yemeğine davetlisiniz. O zaman siz de o gece değişik yemekler tatmayı, ve bu şekilde geceden zevk almayı deneyin.
internethaber.com

DİŞ BEYAZLATMAYLA İLGİLİ YAPILAN 10 YANLIŞ

Dişlerini beyazlatmak için çamaşır suyuyla fırçalayan da var tuzla ve karbonatla da! Oysa bir diş hekimine giderek, hem hayalinizdeki dişlere kavuşabilir hem de dişlerinize zarar vermemiş olursunuz!

Günümüzde herkes artık inci gibi beyaz dişlere sahip olmak istiyor. Ama çoğu zaman diş beyazlatmayla ilgili doğru bilinen yanlışlar nedeniyle, doktora gitmek yerine dişlere zarar veren yöntemler uygulanıyor. Güzel görünmenin ilk adımı kuşkusuz güzel bir gülüşle başlıyor. Güzel ve etkileyici bir gülüşün şartı ise elbette ki inci gibi beyaz ve sağlıklı dişler! Günümüzde herkes artık inci gibi beyaz dişlere sahip olmak istese de; hala diş hekimi yerine ‘çamaşır suyu’ ya da ‘karbonat’a başvuranların sayısı da bir hayli fazla! Diş beyazlatma yani bleaching hakkındaki kulaktan dolma bilgiler ve önyargılar nedeniyle dişlere zarar veren yöntemlere başvurulduğunu söyleyen Medical Park Bahçelievler Hastanesi Diş Hekimi Dt. Diler Karakaya, diş beyazlatmayla ilgili doğru bilinen yanlışları anlattı:

1- SERT FIRÇA KULLANMAK VE SERT FIRÇALAMAK DAHA ÇOK BEYAZLATIR: Sert diş fırçası kullanmak dişin minesine daha çok zarar verir ayrıca sert ve yanlış şekilde fırçalamak ise dişlerimizin aşınmasına ve hassasiyete sebep olabilir. İyi fırçalamak; fırçanın sertliğiyle değil, fırçalama tekniğiyle ilgilidir. Genellikle orta sertlikte diş fırçaları kullanılır. Çok sert fırçalar, dişleri aşındırabilir. Çok yumuşak fırçalar ise dişleri temizlemeyebilir.

2- DİŞ MACUNUNU FAZLA KULLANMAK DİŞLERİ ÇİZER:

Diş macununun miktarından çok içindeki granüllerin büyüklüğü önemlidir. Dişlerin mine tabakasının çizilmesi; macunun fazla kullanılmasıyla ilgili değil, kullanılan macunun granüllerinin büyük olmasıyla ilgilidir. O yüzden granülleri büyük olan macunların uzun süreli kullanımından kaçınılmalı. Önerimiz; fırçanın üzerine konulan macun miktarının ‘mercimek tanesi’ kadar olmasıdır.

3- ÇAMAŞIR SUYUYLA FIRÇALAMAK BEYAZLATIR:

Çamaşır suyu ile dişleri fırçalamak kesinlikle çok sağlıksızdır; asla yapılmamalıdır! Çamaşır suyu, hem dişlerimizin yapısına hem de çevredeki ağız dokumuza zarar verebilir.

4- KARBONAT VE TUZLA FIRÇALAMAK BEYAZLATIR:

Karbonat ve tuz, büyük granüllü olduğu için dişin doğal yapısını zamanla bozup daha çok renkleşmelere neden olabilir. Bu nedenle özellikle uzun süre karbonat ve tuzla dişler fırçalanmamalıdır.

5- BEYAZLATMA DİŞLERİ DAHA ÇOK SARARTIR:

Dişleri beyazlatmak yani ‘bleaching’ aksine dişlerin rengini daha çok açmak için yapılır . Hekimin tavsiye ettiği gibi beslenirsek; yani beyazlatma süresince dişleri boyayacak (çay, kahve, kola, sigara vb.)maddelerden uzak durur ve rutin ağız bakımımızı yaparsak böyle bir durum söz konusu olmaz.

6- BEYAZLATICI MACUNLAR DİŞE ZARAR VERİR:

Aslında bu doğru bir düşüncedir. Bazı macunların içindeki granüller çok büyük olduğu için diş minesini çizebilir. Bu nedenle beyazlatıcı macunlar mutlaka hekim kontrolü altında kullanılmalıdır. Sigara içenlere yönelik ve beyazlatıcı macunlar çok uzun süre kullanılmamalı ve hekime danışılarak kullanılmalıdır.

7- DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ DİŞİN MİNESİNE ZARAR VERİR:

Diş taşı temizliği; hekiminiz tarafından yapıldığı sürece dişlerinize zarar vermez, aksine taşların orada kalması sizin için daha çok zararlıdır. İleride geri dönüşümü olmayan doku kayıplarına neden olabilir.

8- DİŞ TAŞLARI TEMİZLENDİKTEN SONRA DAHA ÇOK DİŞ TAŞI OLUŞUR:

Dişleri düzenli ve doğru fırçalamak diş taşı oluşumunu engeller. Diş taşı temizlendikten sonra bir daha oluşmayacak diye bir şey yoktur. Oluşan taşlar düzenli olarak hekim tarafından temizlenmelidir.

9- EVDE DE BEYAZLATMA YAPILABİLİR:

Marketlerde ve eczanelerde satılan diş beyazlatmayla ilgili ürünlerin içindeki jellerin konsantrasyonu çok düşük olduğu için çok etkin bir beyazlık görülmeyebilir. Ayrıca bu ürünleri doğru kullanmak çok kolay değildir; ürünlerin kullanımı sırasında dişetlerimize zarar verebiliriz. Bunu için mutlaka kullanılan ürünler hekimin fikri alınarak ve doğru kullanılmalıdır.

10- DİŞLERİ BEYAZLATMAK DİŞ HASSASİYETİNE NEDEN OLUR:

Diş beyazlatıcı jeller dişlerde hassasiyet yapabilir; ancak günümüzde kullandığımız jellerde bu oran çok azdır. Oluşan hassasiyet genellikle bir gün içinde geçer; geçmeyen hastalarda ise özel olarak uygulanan flor jelleri, macun ve gargaralar ile hassasiyet çözülebilir


ÖZEL GÜNLERİN KURTARICISI: BLEACHİNG

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Diş Hekimi Dt. Diler Karakaya, diş estetiğine önem verenlerin bir diş hekimine gitmesi gerektiğini söylüyor:
“Güzel ve estetik bir gülüş sosyal yaşamda insanların özgüvenini artırıyor. Güzel bir gülüşün anahtarı beyaz dişlerde, beyaz dişlere sahip olmanın yolu ise bir diş hekimine gitmekte. Bleaching yani diş beyazlatma; dişlerin yüzeyinde organik ve inorganik maddelerin yapmış olduğu renkleşmenin jeller ve özel yöntemlerle giderilmesi işlemidir. Özellikle dişlerinin şeklinden ve yapısından memnun, ancak renginden hoşnut olmayanlar tarafından tercih ediliyor. En çok da nikah, düğün, mezuniyet ve önemli iş görüşmeleri öncesinde sıkça başvurulan bir yöntem oldu artık.”

22 Ekim 2009

ŞEMS'İN 40 KURALI

Gönlü geniş ve ruhu gezgin sufi meşreplilerin kırk kuralı:

1. Kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok, eğer, tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.

2. Kural: Hak yolunda ilerlemek yürek işidir,akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun,omzun üstünde ki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol silenlerden değil !

3. Kural: Kur’an dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadır. Sonra ki batıni manadır. Üçüncü batıninin batınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye.

4. Kural: Kainattatki her zerrede Allah’ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide, mescitte, kilisede, havrada değil, her an her yerdedir. Allah’ı görüp yaşayan olmadığı gibi, onu görüp ölen de yoktur. Kim O’nu bulursa, sonsuza dek O’nda kalır.

5. Kural: Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. Aman sakın kendini diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği:
Bırak kendini, ko gitsin; akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!

6. Kural: Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk konusunda dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur.

7. Kural: Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.

8. Kural: Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! istediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.

9. Kural: Sabretmek, öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.

10. Kural: Ne yöne gidersen git, doğu,batı,kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.

11. Kural: Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.

12. Kural: Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.

13. Kural: Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı, hoca ,şeyh, şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil.

14. Kural:Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

15. Kural: Allah, içte ve dışta her an hepimizi tamama erdirmekle meşguldür. Tek tek her birimiz tamamlanmamış birsanat eseriyiz. Yaşadığımız her hadise, atlattığımız her badire eksiklerimizi gidermek için tasarlanmıştır. Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü beşeriyet denen eser, kusursuzluğu hedefler.

16. Kural:Kusursuzdur ya Allah, onu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevmeden, ne lâyıkıyla bilebilir , ne lâyıkıyla sevebilirsin.

17. Kural: Esas kirlilik dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.

18. Kural: Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytan, dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara, dışında, başkalarında değil ve unutma ki nefsini bilen Rabb’ini bilir. Başkalarıyla değil sadece kendiyle uğraşan insan sonunda mükafat olarak Yaradan’ı tanır.

19. Kural:Başkalarından saygı,ilgi ya da sevgi bekliyorsan önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.

20. Kural: Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.

21. Kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi,hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek,kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir.

22. Kural: Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri aynı namazgaha girdimi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil.

23. Kural : Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki ağlar, perişan olur onun için. Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı , kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir , ya kıymet bilmeyiz.
Aşırılıklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadır ne tefritte. Sufi daima orta yerde…

24. Kural : Madem ki insan eşref-i mahlukattır, yani varlıkların en şereflisi, attığı her adımda Allah’ın yeryüzünde ki halifesi olduğunu hatırlayarak , buna yakışır soylulukta hareket etmelidir. İnsan yoksul düşse, iftiraya uğrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile, gene de başı dik, gözü pek, gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir.

25. Kural : Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an da burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz.

26. Kural : Kainat yekvücud, tek varlıktır. Herşey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma; bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını yakma. Unutma ki dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti herkesin yüzünü güldürebilir.

27. Kural : Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır, şer çıkarsa sana gerisin geri şer yankılanır.
Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece güzel sözler et. Kırk günün sonunda göreceksin herşey değişmiş olacak. Senin gönlün değişirse dünya değişir.

28. Kural : Geçmiş zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi. Ne geleceğimizi bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz. Sufi daima şu anın hakikatini yaşar.

29. Kural : Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten,”ne yapalım, kaderimiz böyle”deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin,ne de hayat karşısında çaresizsin.

30. Kural : Hakiki sufi öyle biridir ki başkaları tarafından kınansa, ayıplansa, dedikodusu yapılsa, hatta iftiraya uğrasa bile, o ağzını açıp da kimse hakkında tek kelime kötü laf etmez.
Sufi kusur görmez kusur örter.

31. Kural : Hakk’a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. Her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık, kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp… Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız. Ama kimimiz bunda ki hikmeti anlar ve yumuşar; kimimiz ise ,ne yazık ki daha da sertleşerek çıkar.

32. Kural : Aranızda ki perdeleri tek tek kaldır ki Allah’a saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur, dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma. İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama !

33. Kural : Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol! Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışında ki biçim değil içinde ki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir.

34. Kural : Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır; emin bir beldede yaşar.

35. Kural : Şu hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz. Mümin içindeki münkirle tanışmalı, Allah’a inanmayan kişi ise içinde ki inananla. İnsan-ı kamil mertebesine varana kadar gıdım gıdım ilerler kişi. Ve ancak tezatları kucaklayabildiği ölçüde olgunlaşır.

36. Kural : Hileden,desiseden endişe etme. Eğer birileri sana tuzak kuruyor, sana zarar vermek istiyorsa, Allah da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar o çukura kendileri düşer. Bu sistem karşılıklar esasına göre işler. Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne bir katre şer. O’nun bilgisi dışında yaprak bile kıpırdamaz. Sen sadece buna inan !

37. Kural :Allah kılı kırk yaracak titizlikle çalışan bir saat ustasıdır. O kadar dakiktir ki sayesinde her şey tam zamanında olur. Ne bir saniye erken, ne bir saniye geç. Her insan için bir aşık olma zamanı vardır; bir de ölmek zamanı.

38. Kural : Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım ? Diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa,yazık !
Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.

39. Kural : Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz. Her şey yerli yerinde kalır, merkezinde… Hem de bir günden bir güne hiçbir şey aynı olmaz.
Ölen her sufi için bir sufi daha doğar.

40. Kural : Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur. Aşk’ın hiçbir sıfat ve tanımlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde ya da dışındasındır, hasretinde..

21 Ekim 2009

DAMACANA SUYU KULLANANLAR DİKKAT

Uzmanlar tüketicileri uyardı: "Aldığınız suyu 1 haftada tüketin"

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Gıda ve Çevre Kontrol Şube Müdürü İrfan Yılmaz, su güvenliği için tüketicileri uyardı: "Aldığınız suyun kaçak doldurulmadığından emin olun. Damacanayı güneş görmeyen, havası ve etrafı temiz bir ortamda bulundurun."

Zaman Gazetesinin haberine göre, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Hamidiye Su Genel Müdürü Kenan Kılıç da damacanaların çöpün ve tüpün yanına konulmaması gerektiğini söyledi.

DAMACANAYA SU DIŞINDA BAŞKA BİR ŞEY KONULMAMALI
Damacana şişelerde satılan doğal kaynak suları ve içme suları, içimindeki lezzetten dolayı şehir şebeke sularına tercih ediliyor. Ancak her türlü denetimden geçip hijyenik şartlarda eve veya işyerine gelen damacana suyu, uygun ortamda saklanmadığı takdirde güzel tadını ve temizliğini kaybedebiliyor. Ayrıca alınan damacananın kaçak dolum olup olmadığını da her seferinde kontrol etmek gerekiyor. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Gıda ve Çevre Kontrol Şube Müdürü İrfan Yılmaz, su güvenliği için tüketicileri uyarıyor: "Evinize getirilen suyun kaçak doldurulmadığından emin olun. Damacanayı güneş görmeyen, havası ve etrafı temiz bir ortamda bulundurun. Su pompalarını sık sık temizleyin." Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Hamidiye Su Genel Müdürü Kenan Kılıç da müşterinin damacanayı kötü kullanmasından dolayı yakınıyor. Kılıç, "Damacanada ayran yapıp sonra bayiye geri verenler oluyor. Su dışında başka bir şey konulmamalı." diyor.

Damacana su güvenliğinde en önemli konu başlıklarından biri kaçak dolumlar. Müşterinin bunu tespit etmek için dörtlü kontrol yapmasını öneren İrfan Yılmaz'ın verdiği bilgilere göre, damacanada firmanın ismi veya logosu kabartma olarak yazılmalı. Etiketinde firmanın ismi olmalı. Kapakta da firma bilgisi yer almalı. Ayrıca kapakla şişeyi birleştiren yerde yine firma isminin yazılı olduğu bant yer almalı. Bu dört ayrı yerdeki bilgiler aynı firmaya aitse kaçak dolum söz konusu değildir. Şikayetler Alo 184 hattına veya il, ilçe sağlık müdürlüklerine iletilmeli.

SU SATIŞ YERLERİ HİJYENİK OLMALI
İrfan Yılmaz, İstanbul'da başlatılan ve birkaç ile yayılan uygulamayla su satış yerlerinin de ruhsatlandırıldığı bilgisini verdi. Buna göre, su satış yerinde damacanaların ışık görmeyecek şekilde depolandığı ve satış bölümü olmak üzere iki ayrı bölüm bulunması gerekiyor. Damacanalar doluyken üst üste konulduğunda eziliyor. Dışarıdan hava alabiliyor. İstiflemenin de buna sebep vermeyecek düzende yapılması, satıcıların sağlık portör muayenelerinin de düzenli alınması önemli. Su firmalarına ve bayilere, su üretim ve satış yerlerinin ruhsata uygun olmaması, damacanaların yıpranması ve kaçak su dolumu gibi durumlarda 7 bin TL'den başlayan ağır cezalar uygulanıyor. Aynı yıl içinde ikinci kez suç işleyen firma veya bayiye 15 bin TL'ye kadar ceza veriliyor.

Ruhsat alıp üretim yapmaya başlayan bütün firmaların suyuna güvenilebileceğini ifade eden İrfan Yılmaz şöyle konuşuyor: "Çünkü ruhsat almak kolay değil ve cezai müeyyideler caydırıcı etki yapıyor. Damacanaları 70 dereceden düşük sıcaklıkta yıkamaları bile kapatılma sebebidir. Üretici, temizlikte kullandığı sabunu dahi bize bildirmek zorunda. Uygunsa izin veriliyor. Bu şekilde ceza alan firmalar var."

DAMACANA KOKLANIYOR TEST EDİLİYOR
Bir damacanaya en fazla 70 kez dolum yapılması gerektiğini belirten Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Hamidiye Su Genel Müdürü Kenan Kılıç, piyasada 100'ü aşkın dolum yapan firma olduğunu iddia ediyor. Damacana temizliğinde en önemli adımın ön kontroller olduğunu belirten Kılıç, "Müşterinin damacanayı iyi kullanmaması, suyun dışında başka birtakım yiyecek, içecek konulması halinde damacananın ömrünü tamamlamış olması gerekiyor. Görevlilerimiz her damacanayı tek tek hem görerek hem de içini koklayarak kontrol ediyor. Çünkü kimileri damacanaya benzin koyuyor, içinde ayran yapıyor sonra çalkalayıp teslim ediyor. Kötü kullanımlar ancak koklayarak anlaşılabilir. Tespit ettiğimizde imha ediyoruz." diye konuşuyor.

ALDIĞINIZ SUYU BİR HAFTADA TÜKETİN
Hamidiye Su Genel Müdürü Kenan Kılıç'ın, damacanaların kullanımıyla ilgili önerileri şöyle:

Damacananın bulunduğu yerin temiz olması gerekiyor. Çöp kovasının, tüpün yanına konulan su bunlardan etkilenir ve zamanla kokusu değişebilir.

Damacana güneş ışığını dik almamalı.

Damacanaya su dışında ayran, benzin gibi başka bir şey konulmamalı.

Kullanılan pompaların kaliteli olması gerekiyor. Sağlık normlarına uygun olmayan kötü maddeden üretilen pompa suya bakteri yayıyor. Ve suya hava aldırmak suretiyle içine mikrop yayıyor. Su eve hijyenik gelse bile kalitesiz pompalar suyun kalitesini, tadını bozuyor. İsmi duyulmamış, TSE, İSO gibi belgeleri olmayan, ihracat izni olmayan pompa standartlara uymuyordur. Pompasız kullanılması daha iyi aslında çünkü pompa dışarıdan aldığı kötü havayı, tozu suyun içine veriyor.

Damacana açıldıktan sonra en ideal olanı 3-4 günde tüketmek. Bir hafta normal süredir. Uzun süre kalırsa ortamdaki bakteriler suya geçebilir. 15 günü kesinlikle geçmemeli.

20 Ekim 2009

ÇOCUĞUNUZUN IQ'SUNU YÜKSELTİN

Üstün Zekalılar Eğitim Enstitüsü uzmanları, çocuğun zeka gelişimini destekleyen ve IQ seviyesini yükselten önerilerde bulundu.

1- Hamilelik döneminde çocukla iletişime geçilmeli, onunla konuşulmalı ve bebeğe müzik dinletilmelidir.

2- Anne, hamilelik döneminde yabancı dil eğitimi almalıdır. Annenin aldığı eğitim RNA'lar yoluyla bebeğe geçer. Çocuk annenin aldığı eğitime yüzde 70 yatkın olarak doğar.

3- Bebeğin zeka gelişimi açısından hamilelik döneminde anne adayının bol bol yağlı somon balığı yemesi gerekir. Somon balıklarında omega 3 maddesi bulunduğundan zeka gelişimini destekler.

4- Çocukluk döneminde omega 3, zeka gelişimine büyük fayda sağlar. Çocuklar her gün 1 adet tüketebilir.

5- Çocukluk döneminde bol bol kuru üzüm ve ceviz tüketilmelidir. Beynin enerji kaynağı ekmek değil, glikoz ve şekerdir.

6- Hamilelik ve bebeklik döneminde çocuklara bol bol farklı uyarıcılar verilmelidir.

7- bebekler ve çocuklar sevilmelidir. Sevgiyi göstereceğiniz yollardan biri de masajdır. Özellikle omurilik bölgesine yapılan masaj zeka gelişimine büyük katkı sağlar.

8- Bebek lik ve çocukluk döneminde oyun oynamaya büyük önem verilmelidir.

9- Oyuncaklar çok dikkatli seçilmeli, işlevsel ve fonksiyonel olanlar tercih edilmelidir.

10- Çocukluk döneminde zeka gelişimi için ezber yaptırılmalıdır.

11- Çocuklar 6 ayda bir gelişimsel olarak uzman tarafından takip edilmelidir.

12- Mümkünse 3 yaşın sonuna kadar anne çalışmamalı ve çocuğun bakımını kendi üstlenmelidir.

13- Sık sık dadı ve ev değiştirilmemelidir.

14- Dil gelişimi için 4 yaşından önce yabancı dil öğretilmemeli ve yabancı dadı tutulmamalıdır. 4-6 yaş arasındaki çocuklar ancak 2 dil öğrenebilir.

15- Zeka gelişiminde anaokulu seçimi çok önemlidir. Mahalle arkası ana okulları yerine eğitim kadrosu ve nitelikleri kendisini ispatlamış kurumlar olmalıdır.
ivillage.mynet.com

SİRKEDE İNANILMAZ MARİFETLER

Sirke başlı başına bir mucize.. Hem ilaç hem de mükemmel bir temizlik aracı. Peki sirke nerelerde ve nasıl kullanılır?

Sağlık bakımından bir ilaç, temizlik bakımından da çok faydalı olan sirke ve özellikle elma sirkesinin evinizde nerelerde kullanabileceğinizi biliyor musunuz?

Reader's Digest dergisi, sirkenin birbirinden farklı kullanım alanlarını ve faydalarını kısa kısa maddeler halinde açıkladı. İşte bunlardan bazıları:

Bilgisayar ve çevre birimleri temizler: Bilgisayarınız, yazıcınız, faks makineniz ve diğer ev ofis araçlarını tozdan uzak tutarsanız daha iyi çalışacaktır. Temizliğe başlamadan önce tüm ekipmanların kapalı olduğundan emin olun. Bir kaba eşit miktarlarda su ve sirke koyun. Temiz bir bezi bu karışımın içinde nemlendirin, asla sprey şişesi kullanmayın. Silmeye başlayın. Klavyenizin tuşları gibi dar yerleri silmek için ise elinizde birkaç pamuk tomarı bulundurun.

Bilgisayarınızın faresini temizler: Eski model toplu farenizi temizlemek için yarı yarıya sirke-su karışımı kullanın. Öncelikle, topu farenin altından çıkarın. Karışıma batırarak nemlendirdiğiniz bezi sıktıktan sonra topu temizleyin ve fare üzerindeki parmak izlerini ve kirleri çıkarmak için farenin kendisini de silin. Topun yuvasını temizlemek için bir parça nemlendirilmiş pamuk kullanın, topu yerine takmadan önce birkaç saat kurumasını bekleyin.


Duman kokusunu giderir: Eğer eti pişirirken yaktıysanız ya da evinizde ard arda sigara içiliyorsa, kokunun en yoğun olduğu dörtte üçünü sirke ya da elma sirkesiyle doldurduğunu bir kase koyarak duman kokusunu giderebilirsiniz. Koku evinizin tümüne dağıldıysa farklı odalarda birkaç kase kullanabilirsiniz. Koku bir günden daha kısa sürede çıkacaktır.

Küf lekesini yok eder: Küf lekelerini çıkarmak için sirkeye başvurun. Sirkeyi ilave havalandırma olmaksızın güvenle kullanabilir ve her yüzeye uygulayabilirsiniz. Sirkeyi banyonun demirbaş eşyalarında, fayanslarda, mobilyalarda, boyalı yüzeylerde, plastik perdelerde ve buna benzer birçok yüzeyde kullanabilirsiniz. Hafif lekeler için, sirkeyi eşit miktarda suyla seyreltin.

Krom ve paslanmaz çeliği temizler: Evinizdeki krom ve paslanmaz çeliği temizlemek için, sprey şişesine koyduğunuz seyreltilmiş sirkeyle ve yumuşak bir bezle parlatabilirsiniz.

Gümüşlerinizi parlatır: Gümüş bilezik, yüzük ve diğer takılarınızın yanında evdeki gümüş eşyalarınızın yeni gibi parlaması için yarım bardak sirke ve 2 yemek kaşığı karbonat karıştırdığınız suyun içinde 2-3 saat bekletin. Sonra soğuk suyun altında durulayın ve yumuşak bir bezle kurutun.

Tükenmez kalem lekelerini siler: Tükenmez kalem lekesi olan yere kumaş ya da sünger kullanarak biraz sirke bastırın. Leke çıkana kadar bu işlemi tekrarlayın.

Yapıştırıcıları, fiyat etiketlerini çıkarır: Çocuğunuzun mobilyanıza ya da duvarınıza yapıştırdığı etiketileri çıkarmak için, kenarlarına ve köşelerine biraz sirkeyi emdirin ve dikkatlice kredi kartı ya da plastik telefon kartıyla kazıyın. Cam, plastik gibi yüzeylerdeki fiyat etiketlerini çıkarmak için üzerine biraz daha fazla sirke dökün, birkaç dakika bekleyin ve temiz bir kumaşla çıkarın.

Makasınızı parlatır: Makasınız kirlendiğinde ve yapışkan olduğunda yıkamak için su kullanmayın. Bunun yerine makasınızın keskin kısmını sirkeye batırılmış bir bezle temizleyin ve sonra kurutun.

Kokan tuvaletinizi tazeler: Öncelikle banyonuzdaki eşyaları dışarı çıkarın, sonra duvarları, tavanı ve zemini, 4 litre suya karıştıracağınız 1 fincan sirke ve 1 fincan amonyak ve ¼ fincan karbonat ile yıkayın. Tuvaletin kapısını açık bırakın ve eşyalarınızı içeriye yerleştirmeden önce içerinin kurumasına izin verin.

Halılarınızı eski haline getirir: Eğer halılarınız eskimiş ve kirli görünüyorsa, eskisi gibi parlak ve canlı görünmeleri için 4 litre suyun için 1 fincan sirke kattığınız suya çalı süpürgeyi daldırın ve bununla halınızı süpürün. Halınızın ucundaki rengi atmış iplikler de ışıldayacak ve bu solüsyonu durulamanıza gerek yok.

Halıdaki lekeleri çıkarır: Halınızdaki lekeleri sirkeyle çıkarmak için,

Hafif lekeler için, yarım fincan sirke içinde 2 çorba kaşığı tuzu eritin, bu suyla lekeli yeri ovalayın, kurumasını bekleyip, elektrik süpürgesiyle süpürün.

Daha büyük ve koyu lekeler için, karışıma 2 çorba kaşığı boraks ekleyin ve aynı şekilde temizleyin.

Daha inatçı ve halının içine işlemiş kir ve lekeler için, 1 yemek kaşığı sirke ile bir yemek kaşığı mısır nişastasından macun yapın ve kuru biz bez kullanarak lekenin içine iyice ovalayarak yedirin ve 2 gün bu şekilde bekleyin, sonra süpürün.

Leke çıkarıcı sprey hazırlamak için, şişeyi 5 ölçü su ve 1 ölçü sirkeyle doldurun. İkinci bir şişeyi de 1 ölçü köpüksüz amonyak ve 5 ölçü suyla doldurun. Lekeye bu karışımı yedirin. Birkaç dakika bekleyin sonra temiz, kuru bir bezle kurutun. Leke çıkana kadar bunu tekrar edin.

Mum lekesini yok eder: Romantik bir gecenin ışıltısı olan mumlar, ahşap mobilyalarınızda genellikle leke bırakır. Bu lekeyi çıkarırken, lekeyi yumuşatmak için fön makinesini en sıcak ayarına getirin ve kağıt havluyla kurutabildiğiniz kadar kurutun. Sonra, eşit miktardaki su-sirke karışımına batırılmış kumaş ile ovalayın. Yumuşak ve emici bir bezle kurulayın.

Mobilyalardaki su lekesini çıkarır: Ahşap mobilyalar üzerine bırakılan ıslak bardakların bıraktığı beyaz halkaları çıkarmak için eşit oranda sirke, zeytinyağını karıştırın ve bu karışımı yumuşak bir bezle lekeye uygulayın. Parlatmak için ise başka temiz ve yumuşak bez kullanın.
kurumasına izin verin.

Buzdolabınızı temizler: Kapının sızdırmaz contası ve sebze-meyve gözleri de dahil buzdolabınızın içini ve dışını temizlemek için eşit miktarlarda su ve sirkeyi karıştırın. Küf oluşumunu önlemek için, iç kapıları ve içteki gözleri bez üzerine sirke dökerek silin. Ayrıca, buzdolabınızın üzerinde birikmiş toz ve kirleri silmek için seyreltilmiş sirke kullanabilirsiniz.

Mikrodalga fırınınızı buharla temizler: İçi ¼ fincan sirke ve 1 fincan suyla dolu cam kaseyi fırının içine yerleştirin ve en yüksek ısıda 5 dakika bekleyin. Kase soğuduğunda, bir kumaş ya da süngeri bu sıvıya batırın ve iç yüzeydeki lekeleri temizleyin.

Kesme tahtasını mikroplardan temizler: Her kullanımdan sonra, tahtaları doğrudan sirkeyle silip temizleyebilirsiniz. Sirkenin içindeki asetik asit, E.coli, Salmonella, and Staphylococcus gibi zararlı mikroplara karşı iyi bir dezenfektandır. Asla su ve bulaşık deterjanı kullanmayın. Çünkü, bu tahtanın liflerini zayıflatır.

Bulaşık makinenizi yıkayabilirsiniz: Bulaşık makinenizin performansını yüksek düzeyde tutmak ve sabun tabakası oluşumunu yok etmek için, ünitenin altına seyreltilmiş 1 fincan sirke dökün ya da üstteki rafa bir kasenin içine sirke koyun. Sonra bulaşık makinenizi bulaşık ya da detarjan koymadan tam devir çalıştırın. Özellikle suyunuz sertse, bunu ayda bir tekrarlayın. Ancak, bu işlemi uygulamadan önce bulaşık makinenizin kullanım klavuzuna bir göz atın.

Porselen, kristal ve cam eşyalarınızı temizler: Cam eşyalarınızı parlatmak için durulama suyuna sirke ekleyebilirsiniz. Cam eşyalarınızı her gün parlaması için, bulaşık makinenizin durulama devrine ¼ fincan sirke ekleyin.

Kristal eşyalarınızı parlatmak için bulaşık makinenizi durulama suyuna 2 yemek kaşığı sirke ekleyin. Sonra, bunları 3 ölçü su ve 1 ölçü sirke ile hazırladığınız su ile durulayın ve açık havada kurutun.

Fincanlardan çay, kahve lekelerini çıkarır: Bunun için, eşit miktarda sirke ve tuzla ovalamayı deneyin, sonra bunları ılık suyun altında durulayın.

Su ısıtıcınızı (kettle) temizlemek için: Makinenizde biriken kireç ve mineral kalıntılarını temizlemek için, 3 fincan sirkeyi 5 dakika süreyle iyice kaynatın ve sirkeyi gece boyunca içinde bırakın. Ertesi gün soğuk suyla durulayın.

Kızartma sonrası temizlik yapar: Kızartma işini bitirdiğinizde ocağın üstüne, duvarlara sıçrayan yağ damlacıklarını temizlemek için, bunları seyreltilmiş sirkeye batırılmış sünger ile silebilirsiniz. Durulamak için soğuk suyla ıslatılmış başka bir sünger kullanın, sonra da yumuşak bir bezle kurutun.

Kızartma tavanızı korur: Kızartma tavanızda 10 dakika boyunca 2 fincan sirke kaynatmak, birkaç ay boyunca yiyeceklerinizin yapışmasını önler.

Mutfağınızın havasını temizler: Mutfağınıza dün pişirdiğiniz yemeğin kokusu sindiyse, 1 fincan suya yarım fincan sirke karıştırın. Ve karışım buharlaşana kadar kaynatın.

Yumurtanızı daha iyi haşlamanıza yardım eder: Yumurta haşladığınız suya litre başına 2 yemek kaşığı sirke ekleyerek, yumurtanızın çatlamasını önleyebilir ve kabuğunun daha kolay soyulmasını sağlayabilirsiniz.

Sebze ve meyvelerinizi temizler: Meyve ve sebzelerinizi yemeden önce, gizli kirleri, tarım ilaçlarını ve hatta küçük böcekleri yok etmek için, 4 litre soğuk suyun içine 4 yemek kaşığı elma sirkesi koyun, sebze ve meyvelerinizi bunun içinde durulayın.

Elinizdeki kokuları çıkarır: Yemek hazırladıktan sonra ellerinize sinen soğan, sarımsak ve balık kokusunu çıkarmak çok zordur. Sebzelerinizi dilimlemeden ya da balıkları temizlemeden önce biraz saf sirkeyle ellerinizi ovalamanız işe yarayacaktır.


Nefesinizi tazeler: Soğanlı ya da sarımsaklı bir yemekten sonra nefesinizin kısa sürede güzel kokmasının ve tazelenmesinin yolu, bir bardak ılık suyun içine 2 yemek kaşığı elma sirkesi ve 1 çay kaşığı tuzu eritip bununla ağzınızı durulamaktır.

Boğazınız öksürükten dolayı tahriş olduysa ya da konuşmaktan ve şarkı söylemekten dolayı ağrıyorsa, bir bardak ılık suda 1 yemek kaşığı elma sirkesiyle 1 çay kaşığı tuzu eritin ve bununla günde birkaç kez gargara yapın.

Boğazınız grip ya da soğuk algınlığından dolayı ağrıyorsa, bir ¼ elma sirkesi ile ¼ balı karıştırın ve 4 saatte bir, 1 yemek kaşığı yutun.

Öksürük ve boğaz ağrısını hafifletmek için, yarım fincan sirke, yarım fincan su, 4 çay kaşığı bal ile 1 çay kaşığı acı sosu karıştırın. Günde 4-5 kez, 1 yemek kaşığı için. Birini özellikle yatmadan önce için. 1 yaşın altındaki bebeklerinize bal vermemeniz gerektiğini unutmayın.

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.