3 Eylül 2009

Amaçlarımızın İnsanlarıyız -2


Liderler istedikleri sonuca nasıl ulaşabileceklerini ve ne yapılması gerektiğini sürekli sorgularlar. Yani para kazanmak, kar etmek, büyümek vb. bir çok konuda kendilerine hedefler koyarlar ve bunları amaç edinirler.

Eğer birde bunu “Neden?” yaptıklarını tam olarak kavrarlarsa işte o zaman bir şirketi bir bütün haline getirip başarıya götüren sihirli formülüde yakalamış olurlar .

Keşif

Keşifler insanları Ay’a götürdü, Amerika’da yaşamı başlattı, internet sitelerini açtırdı. Sony “teknolojik devrimin keyfi” sloganı ile varlığını açıklarken, 3M bu sayede firmanın ilerlediğini savunuyordu. Özellikle internet yatırımcıları kendi teknolojilerine ve kendilerine hiç çekinmeden yatırımlar yaptılar. Ne istiyorlarsa onu yapmaya çalıştılar. Ve geleneksel dünya ile yeni gelişmeler yaparak kavgalarını sürdürüyorlar. Bu tarz bir tür maceraya benzetilebilir. Burada kişiler seçtikleri şeylerin peşinden koştukları için moralleri yüksek ve sonuçlar başarılı.

Mükemmellik

Mükemmellik bugün gördüğümüz bir çok sanat eserini yaratan şeydir. Müşteriden çok yaratıcısının yüksek standartlar koyarak gerçekleştirdiği bir modeldir. Bugüne indirgersek Toyota ve Apple sayılabilir. Geçmiş dönemlerde yapılan şeyler Tanrı tarafından görüleceği için özellikle güzel yapılırdı. Hem müşteriyi memnun edeceksiniz hemde kar edeceksiniz. İşte bu iki noktada dengeyi yakalayabilirseniz süper.

Bu tip AMAÇ’ta mükemmel performansa olan inanç sonucu belirlemektedir. Eğer mükemmelliği takan biriyseniz bu grubun bir parçası olursunuz ve ona göre davranırsınız.

Bir düşünceye göre insan bir fonksiyonu yerine getiriyorsa, bir şeyleri başarıyorsa anlamlı bir varlıktır diye görmektedir. Tabi burada kastedilen kişilerin erdemli olmaları(iyi bir karakter ve iyi huylar) ve başarmak için rollerini en iyi bir şekilde yerine getirmeye çalışmalarıdır. Özellikle yaşadığımız şimdiki modern dünyada başarı ve erdem bir arada oldukça pozitif ve birazda hayali bir yaklaşım olarak görülebilir.

Özgecilik – Kendinden önce başkalarını düşünme

Özgecilik, müşteri memnuniyetini her şeyin önüne koyan iş kollarında ve vatandaş mutluluğunu her şeyin önüne koyan politik hareketlerde karşımıza çıkar.

Özellikle şirketler açısından ürünlerin uygun fiyatlarla atılması (Wal-Mart), hayatı geliştirici internet uygulamalarının sunulması (bankaların internet şubeleri) gibi farklı şekillerde hayatımıza girerler.

Bir yandan özgecilik ile müşteri kazancı birbirlerinden ayrı düşebiliyorlar. Örneğin bir kozmetik ürününde hayvanlardan elde edilen bir maddeyi kullanabiliyorsunuz. Bu noktada hayvanları hiçe sayar oluyorsunuz.

Özgeciliğin bir diğer yansıması ise şirket çalışanlarını bir ailenin bireyleri olarak görmektir. (Marks&Spencer’ın yahudi kurucularının fikridir) Aynı anlayışla Federal Express çalışanlarını müşterilere yardım etme konusunda motive etmenin yolunu bulmuştır. (People-Service-Profit)

Özgecilik ile ilgili en sevdiğim tanım İskoç filozof David Hume tarafından yapılan. Kendi mutluluğunuzu maksimize ederken başkalarının mutluluğunu maksimize etmek olarak aklımda kalmış.

Wal-Mart’ın kurucusu Sam Walton bence bu konuda muazzam bir şey başarıyor: Wal-Mart çalışanlarının herkesin olduğu gibi üniversiede okumak, kendi işini yapmak, farklı bir iş yapmak gibi hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olması ve çalışanlarının özgüvenlerini geliştirmelerine katkı vermesi.

Kahramanlık

Kahramanlığı her yerde görmek mümkün(Osmanlı İmparatorluğu, Muhammed Ali, Microsoft vb.). Bill Gates her masaya kendi işletim sistemini yerleştirmeyi saplantı haline getirmişti. Bunu spesifik bir hedef olarak değil “tutku” olarak görmek gerekir bence.

Henry Ford’da bir endüstri kahramanı fakat bir hatası vardı. Ford şirketini kendi “makinesi”gibi görmek. İnsanlara otomobil üretmek için gösterdiği onca gayrete rağmen günde 5 dolara işçi çalıştırması bir problemdi. Liderlerin özgeciliği çalışanlarını ezmemelidir aksine onlarında bu düşünceye inanmaları sağlanmalıdır. Bu yüzden hem iç müşteri(çalışanlar) hemde dış müşteri memnuniyeti çok önemlidir.

Burada biraz Nitzche kokuyor aslında. Sadece bazı insanlar özgürdürler ve liderlik kapasiteleri vardır. Eğer siz böyle değilseniz böyle olanları takip edersiniz.

savasakar.com

Hiç yorum yok:

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.