5 Ekim 2009

GRİP VE NEZLEDEN KORUNMANIN YOLLARI

Nezle ya da gribin bilinen kesin bir çözümü henüz yok, bu yüzden hastalanmamak için kendinizi korumalısınız. Doğal ve basit yollarla sağlığınızı koruyabilirsiniz. Gribe yakalanmama ya da nezle olmamanızı sağlayan basit ancak etkili 12 öneri ile sağlığınızı koruyabilirsiniz.

Grip ve Üşütmeden Korunmanın Yolları

1- Ellerinizi Yıkayın
Çoğu grip ve nezle virüsü dokunma ile geçer. Gripli olan birinin telefon, klavye veya mutfak eşyalarına dokunması grip virüsünün yayılması için yeterlidir. Bu mikroplar saatlerce, hatta bazı durumlarda haftalarca, başkası bu eşyalara dokununcaya kadar bu tür zeminlerde yaşayabilirler. Bu yüzden ellerinizi sıkça yıkayın. Eğer yakınınızda lavabo yoksa ellerinizi ovuşturmanız ya da alkol içerikli temizleyiciler sürmeniz işe yarar.

2- Öksürürken Ya Da Aksırırken Elinizle Ağzınızı Kapatmayın
Çünkü elinize yapışan virüsler ya da mikroplar kolay temizlenmez ve bu şekilde mikrop farklı kişilere bulaşabilir. Hapşırma ya da öksürme öncesi kağıt mendil kullanın ve hemen atın. Yanınızda mendil yoksa başınızı insanlardan uzak bir tarafa çevirerek havaya hapşırın.

3- Yüzünüze Dokunmayın
Üşütme ve grip virüsleri vücudunuza burun, göz ve ağzınızdan girebilir. Gripseniz ya da grip olan birileriyle görüşüyorsanız yüze dokunmayın.

4- Bol sıvı için
Çok su içmek vücudunuzdaki virüslerin temizlenmesini sağlar. Günde 8 bardak su için önerisine uymuyorsanız yeterince su içmeye özen göstermelisiniz. İdrarınızın rengi açık sarı görünüyorsa yeterince su alıyorsunuz demektir, koyu sarıysa daha çok su içmelisiniz.

5- Saunaya Girin
Araştırmacılar bu konuda aynı fikirde olmasa da, 1989'da Almanya'da yapılan bir çalışmada haftada 2 kez saunaya giren kişilerin daha az soğuk algınlığına yakalandığı görüldü. Diğer bir teori de, virüslerin ya da mikropların 80 dereceden daha sıcak bir ortamda yaşayamadıkları için sauna ortamında barınamadıkları yönünde.

6- Hava Alın
Hava almak önemlidir. Soğuk havalarda merkezi ısıtma sistemiyle ısınan ortamlardan dışarı çıktığınızda vücudunuz grip ve mikroplara karşı daha korunmasız olur. Soğuk havada içerde kalan insanlar, kuru ve aynı havayı sürekli soludukları için virüslere maruz kalırlar.

7- Düzenli Olarak Egzersiz Yapın
Egzersiz kalbin kan pompalama hızını artırır. Hızlı nefes almak akciğerlere oksijenin hızlı transfer edilmesini ve vücut ısısını artırarak terlemeyi sağlar. Bu egzersizler hücrelerde bulunan virüslerin doğal olarak ölmesini sağlar.

8- Meyve ve Sebze Yiyin
Sebze ve meyveler metabolizmayı güçlendirir. Vitamin ilaçları yerine koyu yeşil, kırmızı ve sarı sebze ve meyveler tüketin.

9- Yoğurt Yiyin
Bazı araştırmalara göre günde 1 kase az yağlı yoğurt yemek gribi ya da üşütmeyi yüzde 25 azaltıyor. Araştırmacılar yoğurtta bulunan bakterilerin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hastalıklardan koruduğunu belirtiyor.

10- Sigara içmeyin
Aşırı sigara içenlerin üşütme ve grip virüsüne daha kolay yakalandıkları biliniyor. Sigara bağışıklık sistenini zayıflatıyor ve hastalanmayı kolaylaştırıyor.

11- Alkol Almayın
Aşırı alkol tüketimi bağışıklık sistemini baskılar ve kişiyi hastalıklara hazır hale getirir. Alkol ayrıca vücudu susuz bırakır. Bu nedenle alkol kullananların sıvı tüketime dikkat etmeleri gerekiyor.

12- Rahatlayın

Eğer kendi kendinize rahatlamayı öğretirseniz bağışıklık sisteminiz dış etkenlere karşı daha güçlü olur. Rahatlama vücudun virüslere karşı hareket mekanizmasını güçlendiriyor ve kan akışını hızlandırıyor. Sizi sakinleştiren ve rahatlatan şeyleri düşünün. Birkaç ay günde 30 dakika bunu deneyin. Aklınızda tutun, rahatlama öğrenilebilir bir yetenektir ama hiçbir şey yapmanız gerekmez.

2 yorum:

GÜL ÖĞÜNÇ OKYAY dedi ki...

Hepsini yıllardır denedim, halen deniyorum maalesef hiç bir işe yaramıyor.Grip, nezle virüsü vücuduma bulaştığında gitmesini beklemekten başka seçeneğim yok.Maalesef bu virüsler beni çok seviyor olmalı ki senenin büyük çoğunluğunda beni bırakmıyor.:(:(

veysel dedi ki...

Gül hanım;
Haklısın virus bulaştıysa defetmek zor. Bence bu yazdıklarınızı grip olmadan yapmakta fayda var.
Gün geçtikçe blogunuz daha ilgi çekici hale geliyor. Haber gen.tr yerine sizin yazdıklarınızı okuyorum.

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.