31 Ocak 2010

AŞK MEKTUPLARI

Rasim, bir akşam okuldan döndüğü vakit, kendi ismine gelmiş bir zarf buldu. İçinde, çiçekli bir kağıt üstünde şu satırlar yazılıydı;


"Rasim Bey, ben sizi uzaktan uzağa seven bir genç kızım. Çok güzel olduğumu korkmadan söyleyebilirim. Dünyada en büyük emelim sizin tarafınızdan sevilmek ve sizin eşiniz olmaktır. fakat yaşlarımız çok küçük olduğu için zannederim ki birkaç sene beklemek gerekecek. Şimdilik kendimi size tanıtmayacağım. Mektuplarınızı adresime taahhütlü olarak gönderirsiniz. Benim mutaassıp bir beybabam vardır ki, çok az sokağa çıkmama müsaade eder. Bununla birlikte belki bir gün ayaküstü görüşebiliriz. Kendimi şimdiden sevgiliniz ve nişanlınız saydığım için sizinle görüşmeyi feza ve ayıp bir şey saymıyorum. Evde yalnızlıktan çok canım sıkılıyor. Mektuplarınız benim için bir teselli olacaktır."


On altı yaşına gelmiş her okul çocuğu gibi, Rasim için de hayatta sevilip sevmekten daha önemli bir şey yoktur. Bu mektubu okur okumaz yüreğine bir ateş düştü. Tanımadığı bu kızı deli gibi sevmeye başladı. O gece sinemaya gidecekti, vazgeçti, erkenden odasına çekilerek kendisini seven bu genç kıza uzun bir mektup yazdı. Mektubu posta kutusuna attığı zaman birdenbire on yaş büyümüş gibi gururlanıyordu. İsminin Bedia olduğunu söyleyen bu genç kız, Rasim’ in mektuplarına düzenli olarak cevap veriyordu. Eğer bir iki gün geciktirecek olsa kıyametleri koparıyordu. “Sizi ne kadar sevdiğini ve sizin mektuplarınızdan başka tesellisi olmadığını söyleyen bir zavallı kızın gözlerini yollarda bırakmak doğru olur mu? Hem mektuplarınızı çok kısa yazıyorsunuz bir rica daha; mektuplarınızı biraz okunaklı yazıyla yazar mısınız?"


Genç okullu, akşamları erkenden odasına kapanıyor, sevgilisine kendini beğendirmek için saatlerce müsvetteler yaparak, kitaplar gibi uzun mektuplar yazıyordu. Bedia aynı zamanda meraklı bir kızdı. Bazen şöyle sorular sorduğu da oluyordu;
"Evlendiğimiz zaman balayımızı geçirmek için acaba İtalya'ya mı gidelim, İsveç’e mi? Bu iki memleket acaba nasıldır? Halkı nasıl yaşar, ne iş görür? Oralara gitmek için hangi denizlerden hangi memleketlerden geçilir?" Yahut da "sen Abdülhak Hamit Bey’ in Eşber’ ini okudun mu? nerelerini en çok beğendiysen yaz da ben de okuyayım.”


Genç okullu, nişanlısına karşı küçük düşmemek için coğrafya ve edebiyat kitapları karıştırıyor, onun istediği bilgiyi toplamak için, günlerce çırpınıyordu.
Bedia bir mektubunda ona şöyle darıldı; “Sizinle muhakkak görüşmeye karar vermiştim. Dün okul dönüşünde yolunuzu bekledim. Fakat bir genç kızın sevgilisi olduğunuzu hatırlamamış, çok fena giyinmiştiniz. Üstünüz başınız, ayakkabınız çamur içindeydi. Çocuk gibi arkadaşlarınızla mı boğuştunuz acaba? Bunu görünce sizi mahcup etmekten korkarak yanınıza gelemedim."


Rasim fena halde utandı ve üzüldü. O günden sonra olağanüstü dikkat ve özenle giyinmeye başladı. Bedia bir kere de onun okuldan çıkar çıkmaz eve gitmemesinden, geceye kadar sokakta dolaşmasından şikâyet etmişti. Acaba kendisi evde onun için ağlarken, o başka kızların peşinde mi geziyordu?


Rasim dünyada Bedia’sından başka hiçbir kızı sevemeyeceğini yeminlerle yazdı ve sokakta dolaşmaya, tesadüf ettiği kızlara göz ucuyla bile bakmaya cesaret edemez oldu.
Bir akşam, Rasim’ in annesi Nedime Hanım kocası Ahmet bey’ i matemli bir çehre ile karşıladı. Ağlamaklı bir tavırla “Ah AhmetBey, başımıza gelenleri sorma. Oğlumuza Bedia isminde bir kız musallat olmuş. Bugün Rasim’ in odasına düzeltirken mektuplarını buldum. Evladımız elden gidiyor, bir çare bul.” Ahmet Bey de hiçbir meraklanma işareti görünmüyor, tersine kıs kıs gülüyordu. Sesini alçaltarak; "korkma hanım," dedi, "oğlana aşk mektuplarını yazan kız benim! Oğlandaki haylazlık arttıkça artırıyordu. Ne okuldaki öğretmenler, ne ben, bütün gayretlerimize rağmen ona doğru dürüst yazmayı bile öğretemiyorduk. Nihayet düşüne düşüne bu çareyi buldum. Rasim’ in kıza yazdığı mektupları sayesinde yeni yazıyı mutlaka öğreneceğinden ve bu sene sınıfı geçeceğinden eminim. Doğrusunu istersen, ben de eski yazıyı bir zamanlar sana mektup yaza yaza öğrenmiştim.”
Reşat Nuri Güntekin

SICACIK BİR AŞK HİKAYESİ

Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzden gördüm. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım. İçinde üç lira ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski bir zarftan başka bir şey yoktu... Sol üst köşede yalnızca gönderenin, alıcı adresi yerinde bir adresi vardı. Bir ipucu bulabilmek belki biraz da merakımı giderebilmek için zarfı açtım ve içindeki mektubu okumaya başladım. Mektup, sol yanı çiçek resmiyle süslenmiş bir kağıda, özenli bir el azısıyla yazılmıştı ve “Sevgili Hayri Bey” diye başlıyordu. Ve “annesi yasakladığı için onu bir daha göremeyeceğini” anlatarak devam ediyor… "Ama sakın unutma, seni daima seveceğim" diye bitiyor.. İmza… Hayrunisa.” elimde yalnızca, mektubu yazan kişiyle, mektubun yazıldığı kişinin birinci adları vardı. Eve gider gitmez hemen telefon idaresini aradım. Görevli kişi, kendisine bildirdiğim adreste yaşayanların telefon numarasını vermesinin yasalara aykırı olduğunu söyledi fakat ısrarım karşısında;
- “Belki, size yardımcı olabilirim" dedi.
- "Bu adreste bulunan numaraya telefon ederim ve onlar kabul ederlerse, sizi görüştürebilirim lütfen bekleyin…" dedi. İki üç dakika sonra görevlinin sesi geldi.
- “Bağlıyorum efendim." telefonda, karşıdaki hanıma "Hayrunisa diye birini tanıyıp, tanımadığını” sordum.
- "Bu evi, 30 yıl evvel, Hayrunisa diye kızları olan bir aileden aldık" dedi.
- "Peki, yeni adreslerini biliyor musunuz?"
- "Hayrunisa Hanım, annesini bir huzurevine yatıracaktı. Oradan takip ederseniz, belki adres bulursunuz." deyip bana huzurevinin adını verdi.
Hemen aradım. Yaşlı anne yıllar önce ölmüş ama kızına ait eski bir telefon numarası var. Belki oradan bilirlermiş. “bunların hepsi aptalca aslında" dedim, kendi kendime. İçinde sadece 3 lira ve 60 yıl önce yazılmış bir mektup bulunan cüzdanın sahibini aramak için bunca zahmete ne gerek var ki. Aradım numarayı bir kadın
- "Şimdi Hayrunisa Hanım'ın kendisi bir
huzurevinde" dedi ve numarayı verdi. hemen
orayı çevirdim..Ses;
- "Evet, Hayrunisa Hanım burada yaşıyor" dedi.. Saat
ona geliyordu ama hemen yola çıktım, Hayrunisa Hanım’ı görmek
için. Devasa bir binanın üçüncü katında şirin bir
oda… Gümüş saçlı, sıcak tebessümlü yaşlı bir
kadın. Gözlerinin içi ışıl ışıl ama… Anlattım
olanları. Cüzdanı ve mektubu gösterip. Derin
bir oh çekti mektuba bakarken ve
- "Genç adam" dedi,
- “Bu mektup, Hayri Bey ile son kontağımdı. Onu öyle seviyorum ki… Göksel Arsoy gibi yakışıklıydı. Hani şu meşhur aktör ama ben 16 yaşımdaydım. Çok küçüğüm diye annem kesinlikle izin vermedi.." derin bir nefes daha.. "Hayri Bey harika bir insandı. Eğer bulabilirseniz ona söyleyin lütfen. Onu hep düşündüm hep " bir ufak sessizlik bir derin nefes daha ve onu hep sevdim. " İki damla yaş damladı elindeki mektuba, ıslanan gözlerden.. "ve hiç evlenmedim. Hayri Bey gibi birisini bulamadım ki.” Hayrunisa Hanım’ a teşekkür edip odadan çıktım.
Binadan çıkarken danışmada beni karşılayan kız ,
- “Hayrunisa Hanım yardımcı olabildi mi size?" dedi.
- " Hiç değilse bunun sahibinin soyadını öğrendim"
dedim. Cüzdanı elimde sallayarak.. o sırada yanımda dikilip duran hademe bağırdı..
- "hey baksana… Bu Hayri Bey' in cüzdanı..
üzerindeki bu kırmızı şeritten onu nerde görsem tanırım… Cüzdanını hep kaybederdi zaten. Üç kere ben buldum, koridorlarda.."
Hayri Bey sekizinci katta yaşıyordu.. Ok gibi fırladım tekrar asansöre. Hayri Bey yatmamıştı. Okuma odasında kitap okuyordu. Hemşire beni ve elimdeki cüzdanı gösterdi. Hayri Bey eli arka cebine attı, hızla.. Sonra sevinçle;
- "Evet, bu benim cüzdanım" dedi.
- "Öğleden sonraki yürüyüş sırasında kaybetmiş olmalıyım. Size teşekkür borçluyum."
- "Hiçbir şey borçlu değilsiniz" dedim. "ama özür dilerim. İpucu bulmak için açtım cüzdanınızı ve içindeki mektubu okudum."
- "Mektubu mu okudun?"
- "Evet, sadece okumakla kalmadım. Hayrunisa Hanım’ı da buldum.."
- "Buldun mu? Nerede? İyi mi? hala eskisi gibi güzel mi? söyle lütfen söyle."
- "Çok iyi.. hem de harika" dedim, yavaşça.
- "bana onun telefon numarasını ver lütfen. yarın onu hemen arayacağım." elime sımsıkı sarıldı.. "o benim tek aşkımdı. Onu öyle sevdim ki, asla evlenmedim. Çünkü bu mektup geldiğinde hayatım, anlamsal olarak bitmişti."
- "Hayri Bey," dedim.. "Gelin benimle."
Asansörle üçüncü kata indik. Odanın kapısı açıktı. Hayrunisa Hanım sırtı kapıya dönük televizyon izliyordu.. hemşire ona yaklaştı, omzuna dokundu..
- "Hayrunisa Hanım" dedi..
- "Bu bay' ı tanıyor musun?" gözlüklerini ayarladı bir an baktı, tek kelime etmeden..
- "Hayri’m." dedi, Hayri Bey, kapıda kısık sesle;
- "Hayrunisa’m ben Hayri.. beni tanıdın mı?"
- "Hayri’m” diye yutkundu Hayrunisa Hanım.
- "İnanamıyorum bu sensin. Benim Hayrunisa’m." Hayri Bey, Hayrunisa Hanım’a doğru yürüdü yavaşça. Sarıldılar hemşire yanıma geldiğinde onun da gözleri yaşlıydı..
- "gördünüz mü bakın?" dedim "yaşamda yaşanması gereken her şey, er ya da geç bir gün mutlaka yaşanacaktır."

Üç hafta sonra beni huzurevinden aradılar. Pazar günü bir nikâh vardı gelebilir miymişim? Harika bir tören idi. Hayrunisa Hanım ve Hayri bey beni nikâh şahidi yaptılar üstelik. Hayrunisa Hanım’a çok bej elbisesi içinde çok güzeldi. Hayri bey de lacivert takım elbisesi içinde hala çok yakışıklıydı.. bir nikah tanığı olarak söylüyorum bu gözlemlerimi… Aşklarını on sekiz yaşın heyecanı ve duygusuyla yaşayan 76 yaşındaki gelin ile 79 yaşındaki damadın nikahında keşke, siz de bulunsaydınız… Atmış yıl önce bittiği sanılan bir aşk öyküsünün, altmış yıl sonra, kaldığı yerden nasıl tekrar filizlendiğine siz de tanık olacaktınız…


DOSTLUK

Eski Japon kültürüne göre parıldayan her şey değersiz ve bayağı kabul edilirdi. Yeni bir fincan veya vazo ürküntü verirdi. Çünkü parlayan bir nesne yenidir ve yeni olduğundan henüz kullanımının ona kazandırdığı soylulukla değer kazanmamıştır.


Eskimiş, pek çok kez çay içmekten ötürü kararmış bir fincan bizimle yaşamış, sabrımızı ve özenimizi aktardığımız bir eşyadır ve zamanla hem bizim huyumuzu, hem duygularımızı yüklenmiş ve bize hizmet ederek bunun karşılığını vermiştir. Uzun süreli bir dostluk zamanın kararttığı bir fincanınkiyle eş değerde izler taşır. Gündelik eşyalar da, arkadaşlıklarda olduğu gibi çatlaklar ve gölgeler bulunur.


Bir fincanı fırlatıp atmamak ve bir arkadaşı yaşantından uzaklaştırmamak için sabır ve sadakat gibi son derece önemli, ama artık pek sık rastlanmayan iki duyguya gereksinme vardır. Sabır, yüklendiği rol gereği bir tuğlaya, sadakat ise bir köke benzer. Sabır acelenin, sadakat ise tüketimin panzehiridir. Bu iki duyguyu fiziksel bir imge olarak düşünürsek,

“Dostluk tuğlalarla örülür, kökler sayesinde gelişir"

Değerli, değeri azalmayan ve kalıcı dostluklar dileğiyle...

30 Ocak 2010

TMMOB BİLİRKİŞİLİK YÖNETMELİĞİ

5 Mayıs 2005 tarihli ve 25806 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Bilirkişilik Yönetmeliği

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 - Bu Yönetmelik, kamu kurum ve kuruluşları ile mahkemelerden talep halinde ve tavsiye niteliğinde hazırlanacak bilirkişi listelerinde görev alacak bilirkişilerde aranacak nitelikler ve bilirkişilerin çalışma esaslarını belirleyerek; hizmetin nitelikli sunulması ve kamu yararının korunması amacıyla hazırlanmıştır.

Kapsam

Madde 2 - Bu Yönetmelik, bilirkişilik görevi yapacak Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı Odalara kayıtlı mimar ve mühendisleri kapsar.

Dayanak

Madde 3 - Bu Yönetmelik, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 39 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4 - TMMOB : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini,
Oda : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı meslek Odasını,
Bilirkişi : Bilirkişi yetki belgesi alan, TMMOB‘ne bağlı Odalara üye mimar ve mühendisleri,
Bilirkişi Yetki Belgesi : İlgili meslek Odasınca düzenlenen bilirkişi meslek içi eğitim ve seminerine katılarak alınmış belgeyi ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Bilirkişiler

Bilirkişi listelerinde yer verileceklerde aranacak nitelikler

Madde 5 - Bilirkişilerin;

a) T.C. Vatandaşı,
b) Medeni haklarını kullanma ehliyetine sahip,
c) TMMOB‘ne bağlı Odalara üye,
d) En az iki yıl mesleki deneyime sahip,
e) Disiplin cezası almamış,
f) Basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, emniyeti suistimal ve hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçundan hüküm giymemiş,
g) Odalarca düzenlenen Bilirkişi Meslek İçi Eğitim Seminerini başarıyla tamamlayarak Bilirkişi Yetki Belgesi almış, olması gerekir.

Odalar, bu koşulları taşıyan bilirkişilerin listesini hazırlayarak TMMOB‘ne gönderir ve TMMOB bu listeleri başvurularda kullanmak üzere dosyalar. Listelerin bir örneği her yıl Aralık ayı içerisinde Valiliklere, talep halinde kamu kurum ve kuruluşları ile mahkemelere gönderilir.

Bilirkişilerin tarafsızlığı

Madde 6 - Uyuşmazlığın tarafları ve bunların usul ve füruu, karı-koca, üçüncü derece dahil kan ve kayın hısımları ve mal sahipleri ile menfaat ortaklığı olanlar bilirkişilik görevi üstlenemezler.

Çalışma ilkeleri ve sorumlulukları

Madde 7 - Bilirkişiler, bilim ve tekniğin gereklerini yerine getirmek, yürürlükteki mevzuata uymak, meslektaşlarıyla ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmakla yükümlüdürler. Bilirkişiler, mesleki davranış ve meslek etik ilkelerine uymak zorundadırlar.

Bilgi verme

Madde 8 - Bilirkişiler görev üstlendiklerinde, üyesi oldukları Odaya bilgi vermekle yükümlüdürler. Bilirkişiler, istenildiğinde hazırladıkları raporun bir kopyasını üyesi oldukları Odaya verirler. Odalar bilirkişilerden aldıkları raporlar hakkında üçüncü kişilere bilgi aktaramazlar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bilirkişi Yetki Belgesi ve Meslek İçi Eğitim Seminerleri

Bilirkişi yetki belgesi ve bilirkişi meslek içi eğitim seminerleri ile ilgili ilkeler

Madde 9 - Odalar tarafından düzenlenen Bilirkişi Meslek İçi Eğitim Seminerlerini başarıyla tamamlayan mühendis ve mimarlar, Bilirkişi Yetki Belgesi almaya hak kazanırlar.

Bilirkişi Meslek İçi Eğitim Seminerleri, Bilirkişi Yetki Belgesinin verilmesi, yenilenmesi ve iptali ile sicillerin tutulmasına ilişkin ilkeler TMMOB ve bağlı Odalarca belirlenir.

Süre

Madde 10 - Odalar; şube, bölge birimi ya da uygun görülen bir başka yerde yılda en az bir kez olmak üzere Bilirkişi Meslek İçi Eğitim Semineri düzenler.

Eğitim programı

Madde 11 - Bilirkişi Meslek İçi Eğitim Seminerleri, TMMOB‘ce onaylanan programlara uygun olarak ilgili Odalarca yapılır.

İstenecek belgeler

Madde 12 - Bilirkişi Meslek İçi Eğitim Seminerlerine yapılan başvurularda; belgelendirilmesi zorunlu mesleki deneyim belgeleri ile bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen belgeler yanında ilgilinin beyanı esas alınır.

Ücret

Madde 13 - Bilirkişi Meslek İçi Eğitim Semineri, Bilirkişi Yetki Belgesi yenileme, eğitim ile sicil işleri ve benzeri işlemler ücret karşılığı yerine getirilir. Ücrete ilişkin esaslar Odaların önerisi ve TMMOB Yönetim Kurulunun onayı ile yürürlüğe girer.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlük Madde 14 - Bu Yönetmelik Resmî Gazete‘de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 15 - Bu Yönetmelik hükümlerini Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu yürütür.

KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİ OLARAK GÖREV YAPACAKLARIN NİTELİKLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

T.C.
Resmi Gazete

Başbakanlık

Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır

Kuruluş : 7 Ekim 1920

24 Kasım 2006

CUMA

Sayı : 26356

24 Kasım 2006 CUMA

Resmî Gazete

Sayı : 26356

YÖNETMELİK

Maliye Bakanlığından:

KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİ OLARAK GÖREV

YAPACAKLARIN NİTELİKLERİ VE ÇALIŞMA

ESASLARINA İLİŞKİN

YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15 inci maddesi uyarınca görev yapacak bilirkişilerin niteliklerini ve çalışma esaslarını düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15 inci maddesi çerçevesinde mühendis, mimar ve şehir plâncılarından oluşan bilirkişiler ile ilgili odalar ve idarelerin işlemlerini kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 15 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan;

a) Bilirkişi: Kamulaştırmaya konu gayrimenkul veya hakkın değerinin belirlenmesi hususunda uzmanlığa ve teknik bilgiye sahip gerçek kişi mühendis, mimar ve şehir plâncılarını,

b) Bilirkişi kurulu: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı odalar ile il ve ilçe idare kurullarınca, her yıl Ocak ayında hazırlanan listelerden kamulaştırmaya konu gayrimenkulün cins ve niteliğine göre, üçü odalar listesinden, ikisi de idare kurulu listesinden, mahkemelerce seçilen, beş kişiden oluşan kurulu,

c) Bilirkişi yetki belgesi: İlgili meslek odasınca düzenlenen bilirkişi meslek içi eğitim kursuna katılarak alınan veya Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğince denkliği kabul edilen belgeyi,

ç) Birlik: Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini,

d) İdare: Kamulaştırma Kanununun 5 inci maddesi ile yararına kamulaştırma hak ve yetkisi tanınan idareleri,

e) İhtisas Odası: Birliğe bağlı ilgili meslek odasını

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Bilirkişilere İlişkin Hükümler

Bilirkişilerde aranacak nitelikler

MADDE 5 – (1) Bilirkişilerin;

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması,

b) Medenî haklarını kullanma ehliyetine sahip olması,

c) Bilirkişilik yapacağı alanda en az üç yıldır fiilen meslekî faaliyetini icra ediyor olması,

ç) Kamu haklarından mahrum bulunmaması ve meslekten geçici veya sürekli olarak men cezası almamış olması,

d) 26/9/2004 tarihli 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına veya affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflâs, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olunmaması,

e) Türk Ceza Kanununun 276 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki suçtan dolayı hükümlü veya bu suçtan dolayı hakkında takibat yapılıyor olmaması,

f) 10/7/2002 tarihli ve 24811 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Disiplin Yönetmeliği gereğince bağlı olduğu ihtisas odasından disiplin cezası almamış olması,

g) İlgili ihtisas odasınca düzenlenen bilirkişi meslek içi eğitim kursunu başarı ile tamamlayarak bilirkişi yetki belgesi almış olması veya denkliği kabul edilen belgeye sahip olması

gerekir.

(2) Bilirkişiler, bu özellikleri taşıyan mühendis, mimar ve şehir plâncıları arasından seçilir.

(3) İdare kurulları listelerinde yer alacak bilirkişiler dışındakilerin Birliğe bağlı ilgili ihtisas odalarına üye olmaları zorunludur.

Meslekî deneyim süresinin değerlendirilmesi

MADDE 6 – (1) Bilirkişilerin meslekî deneyim sürelerinin değerlendirilmesinde odalara kayıtlı olanlarda Birlik ve ilgili ihtisas odaları, kayıtlı olmayanlarda ise idare kurulları yetkilidir.

Bilirkişi listelerinin oluşturulması

MADDE 7 – (1) Birliğe bağlı ihtisas odaları tarafından üyelerinin oturdukları yer göz önüne alınarak her il için seçilecek on beş ilâ yirmi beş kişiden oluşacak liste her yıl Ocak ayının ilk haftası içerisinde hazırlanarak Valiliklere sunulur. Valilikçe onanmasını müteakip liste il merkezi ve ilçelerdeki asliye hukuk mahkemelerine gönderilir.

(2) İl merkezleri için il idare kurulları, ilçe merkezleri için ilçe idare kurullarınca bu bölgede oturan ve bu bölgede gayrimenkul sahibi olan mühendis ve mimarlar arasından seçilerek oluşturulacak on beş kişilik liste Ocak ayının ilk haftası içerisinde valiliklere sunulur. Listeler onanmasını müteakip seçildikleri yerin asliye hukuk mahkemesine gönderilir.

(3) Bilirkişi listeleri, bilirkişilerin unvanları, öğrenimleri, meslekî faaliyette bulundukları alan ve meslekî tecrübeleri gibi hususları ihtiva edecek şekilde hazırlanır.

(4) Listelerin onanmaması hâlinde onanmama gerekçesine uygun olarak ilgili ihtisas odaları ve il/ilçe idare kurullarınca en kısa sürede yeni listeler hazırlanarak onaya sunulur.

(5) Bilirkişi listesinde yer alanlar, müteakip yıllarda yeniden seçilebilir.

Bilirkişi kurullarının oluşturulması

MADDE 8 – (1) Bilirkişi Kurulu, mahkeme tarafından kamulaştırmaya konu olan yer veya hakkın cins ve niteliğine göre; ihtisas odaları tarafından bildirilen listede yer alanlardan üç kişi il/ilçe idare kurulunca bildirilen listede yer alan o bölgede gayrimenkul sahibi olan mühendis, mimar ve şehir plâncılarından seçilecek iki kişi olmak üzere toplam beş kişiden oluşturulur.

(2) Kamulaştırılacak gayrimenkul mal ve kaynağın niteliğine göre uzmanlık alanlarının belirlenmesinde mahkemece tereddüde düşülen konularda Birliğin görüşüne başvurulur.

(3) Kamulaştırılacak gayrimenkul malın üstün niteliği göz önüne alınarak, bilirkişilerin üçü aynı uzmanlık kolundan seçilebilir.

(4) İhtisas odalarının liste veremediği veya verilen listeden fiilî ve hukukî sebeplerle bilirkişi seçiminin imkânsız olduğu il ve ilçelerde, kamulaştırılan gayrimenkul malın cins ve özelliğine göre, Bayındırlık ve İskân, Tarım ve Köyişleri ile Çevre ve Orman Bakanlıklarının taşra teşkilâtı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak fen adamları ile bilirkişi kurulu tamamlanır. Bunların da bulunmadığı veya fiilî veya hukukî sebeplerle bilirkişi seçimine imkân olmadığı takdirde, komşu illerin oda listelerinden, yoksa yukarıda belirtilen resmî daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile kurul tamamlanır.

Bilirkişilik yapamayacak olanlar

MADDE 9 – (1) Dava konusu yer veya kaynak için, kamulaştırmayı yapan idarede görevli olanlar, kamulaştırılan malın sahipleri ile bunların usul ve füru’u, eşi, üçüncü derece dahil kan ve sıhrî hısımları ve mal sahipleri ile menfaat ortaklığı olanlar, kendisinin veya usul ve füru’unun, eşinin, üçüncü derece dahil kan ve sıhrî hısımlarının aynı kamulaştırma plânı içerisinde gayrimenkulü bulunanlar, gayrimenkulün sahibi gerçek veya tüzel kişi ile herhangi bir ücret ilişkisi ve her türlü danışmanlık, müşavirlik, teknik sorumluluk, kontrollük ve benzeri ilişkiler içinde bulunanlar bilirkişilik yapamazlar.

(2) Bu maddeye ve 5 inci maddeye göre bilirkişilik yapamayacak durumda olanlar, herhangi bir şekilde bilirkişi kuruluna seçildiklerini veya bu durumlarını öğrendikleri tarihten itibaren en geç bir hafta içinde durumu seçimi yapan mahkemeye bildirmek ve bilirkişilikten çekilmek zorundadır.

Bilirkişi listelerinden çıkarılma sebepleri

MADDE 10 – (1) Bilirkişiler,

a) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve bu Yönetmelik gereğince bilirkişilerde aranan niteliklerin bulunmadığının veya sonradan kaybedildiğinin tespiti hâlinde,

b) Yönetmelik hükümlerine aykırı davranışlarda bulunulduğunun tespiti hâlinde,

c) Kendilerinin listeden çıkarılmalarını talep etmeleri hâlinde

ilgili ihtisas odası veya ilgili il veya ilçe idare kurulunca listeden çıkarılırlar.

(2) Birinci fıkranın (c) bendi dışında kalan sebeplerle bilirkişi listesinden çıkarılanların yetki belgeleri iptal edilir ve durum mahkemeye bildirilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bilirkişi Meslek İçi Eğitim Kursları ve Bilirkişi Yetki Belgesi İle İlgili Hükümler

Konu ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi

MADDE 11 – (1) Bilirkişi meslek içi eğitim kursları, bilirkişi yetki belgesinin verilmesi, yenilenmesi ve iptali ile sicillerin tutulmasına ilişkin usul ve esaslar, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde Birlik tarafından belirlenir ve ilgili ihtisas odalarına bildirilir.

Meslek içi eğitim kursları ve yetki belgelerinin verilmesi

MADDE 12 – (1) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı ihtisas odaları ile il ve ilçe idare kurullarınca hazırlanacak listelerde yer almak isteyen mühendis, mimar ve şehir plâncıları, bilirkişi yetki belgesi almak için Birliğin gözetiminde ihtisas odalarınca düzenlenen bilirkişi meslek içi eğitim kurslarına katılmak zorundadır.

(2) İhtisas odaları, şubelerinde, bölge birimlerinde veya uygun gördükleri yerde yılda en az bir kez olmak üzere bilirkişi meslek içi eğitim kursları düzenler.

(3) Bilirkişi meslek içi eğitim kursları, Birliğin gözetimi ve denetiminde üniversitelerin bu konuda eğitim veren bölümleri ile işbirliği sağlanarak yapılır.

(4) Bilirkişi meslek içi eğitim kurslarına başvurularda, meslekî deneyimin belgelendirilmesi zorunlu olup, 5 inci maddede belirtilen durumlar ile ilgili belgelerin istenilmesi dışında ilgilinin beyanı esastır.

(5) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan mühendis, mimar ve şehir plâncılarına talep etmeleri halinde idarelerince görevlerini aksatmamak şartıyla bilirkişi meslek içi eğitim kursuna katılmaları için gerekli izin verilebilir.

(6) Meslek içi eğitim kursları için bu kurslar ile ilgili giderlerin karşılanması amacıyla katılımcılardan ücret alınabilir. Alınacak ücret her yıl ilgili ihtisas odasının talebi üzerine Birlikçe belirlenir.

Yetki belgelerinin iptali ve yenilenmesi

MADDE 13 – (1) Yetki belgelerinin her beş yılda bir yenilenmesi zorunludur Ancak, bu süre içinde bu Yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde yetki belgesinin iptal edilip edilmemesi bilirkişiye belgeyi veren meslek odasının sorumluluğundadır.

(2) Yetki belgesi iptal edilenler, odasınca valiliğe, valilikçe de ilgili asliye hukuk mahkemesine bildirilir; bu kişiler, bilirkişi kurullarında görev alamazlar.

Sicil kayıtlarının tutulması

MADDE 14 – (1) Yetki belgesi almış bilirkişilerin sicil kayıtları, ilgili meslek odalarınca tutulur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Raporların Hazırlanması ve Kamulaştırma Bedelinin

Belirlenmesine İlişkin Hükümler

Bilirkişilerin çalışma ilkeleri ve sorumlulukları

MADDE 15 – (1) Bilirkişiler yemin ederek görev alır.

(2) Bilirkişiler, toplumsal sorumluluk bilinci ile görev yapmak, doğruyu beyan etmek, tarafsız davranmak ve görevini özenle yerine getirmek, herkesin üzerinde birleşebileceği, kabuledilebilir, objektif ve bilimsel görüş bildirmek, sübjektif değerlendirmelerden kaçınmak zorundadır.

(3) Bilirkişiler, görev üstlendiklerinde, üyesi bulundukları odaya bilgi vermekle yükümlüdürler. Bilirkişiler mahkemeye sundukları raporların bir kopyasını istenilmesi halinde bağlı oldukları odaya verirler.

(4) Bilirkişiler, geçerli bir mazereti olmadığı sürece, mahkeme celbine uyarak keşfe katılmak zorundadır. Mazereti dışında keşfe katılmayan bilirkişilerin adları ilgili mahkemece odasına bildirilir.

Bilirkişi raporlarının sunulması

MADDE 16 – (1) Bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak gayrimenkul mal ve kaynak ile emsal gayrimenkullerin bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra, gayrimenkul mal veya kaynağın değerini belirleyen gerekçeli raporunu on beş gün içinde mahkemeye verir. Bilirkişilerce yapılan değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün esas tutulur.

Raporlarda bulunması gereken asgarî bilgiler

MADDE 17 – (1) Bilirkişi raporlarında;

a) Kamulaştırılacak gayrimenkul mal veya kaynağın; cins ve nevinin, yüzölçümünün, kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarının ve her unsurun ayrı ayrı değerinin, varsa vergi beyanının, kamulaştırma tarihindeki resmî makamlarca yapılmış kıymet takdirinin, arazi olması hâlinde kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelirinin, arsa olması halinde kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin, yapı olması halinde resmî birim fiyatlarının, yapı maliyet hesaplarının ve yıpranma payının,

b) Bedele etki eden tüm kanunî verilerin, imar verilerinin, gayrimenkulün özgün nitelik ve kullanım şeklinin, değeri etkileyen hak ve yükümlülüklerin, gayrimenkul üzerindeki aynî ve şahsî irtifak haklarının ve gayrimenkul mükellefiyetlerinin, kadastro ve aplikasyon bilgilerinin, millî bir gayrimenkul bilgi sistemi için gereken verileri içeren özet bilgi formunun,

c) Bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin

ayrı ayrı irdelenmesi ve belirtilmesi şarttır.

(2) Raporlarda, bütün bu unsurların cevapları ayrı ayrı belirtilmek suretiyle ve ilgililerin beyanları da dikkate alınarak, herkesçe anlaşılabilir nitelikte gerekçeli değerlendirme neticesinde hazırlanarak kamulaştırılacak gayrimenkul mal veya kaynağın değeri açık ve net olarak belirtilir.

(3) Bu asgarî bilgileri içermeyen bilirkişi raporlarının mahkemeye sunulması halinde, tarafların itirazı üzerine veya mahkemelerce resen ek rapor istenilebilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

İlgili kurum ve kuruluşlar ile ilişkiler

MADDE 18 – (1) Bilirkişiler görevlerini yerine getirirken kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişilerden bilgi ve belge isteyebilir. Kurum, kuruluş ve kişiler, söz konusu isteklere mevzuatları çerçevesinde cevap vermek ve bilirkişi kuruluna gereken kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.

Bilirkişi ücretleri

MADDE 19 – (1) Bilirkişi ücretleri, mahkemelerce takdir olunur.

Yetki belgesine denkliği kabul edilen belge

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde, Yönetmelikle amaçlanan bilirkişi yetki belgesi denkliğinde belgeye sahip olduklarını iddia ederek, Birliğe başvuruda bulunanların, bu belgelerinin Birlik tarafından da denkliğinin kabul edilmesi halinde denkliği kabul edilen belge, bu Yönetmelik uyarınca verilmiş belge gibi işlem görür.

Yetki belgesi zorunluluğu

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelikle getirilen bilirkişi yetki belgesi zorunluluğu 1/1/2007 tarihine kadar uygulanmaz.

Yürürlük

MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Maliye Bakanı ile Bayındırlık ve İskân Bakanı birlikte yürütür.


( 24 Kasım 2006 gün- 26356 sayılı Resmi gazete)



KAMULAŞTIRMA KANUNU

KAMULAŞTIRMA KANUNU

Kanun Numarası : 2942

Kabul Tarihi : 4/11/1983

Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 8/11/1983 Sayı: 18215

Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 22 Sayfa: 843

*

* *

Bu Kanun ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren

yönetmelik için, "Yönetmelikler Külliyatı" nın kanunlara göre

düzenlenen nümerik fihristine bakınız.

*

* *

BİRİNCİ KISIM

Genel Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

Madde 1 - Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hu-

kuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tü-

zelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin

hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kul-

lanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların

devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmaz-

lıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler.

Özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapı-

lacak kamulaştırmalarda da, bu Kanun hükümleri uygulanır.

Tanımlar

Madde 2 - Bu Kanunun uygulanmasında;

a) İdare: Yararına kamulaştırma hak ve yetkisi tanınan kamu tüzelkişilerini,

kamu kurum ve kuruluşlarını, gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerini,

b) Taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yer: Taşınmaz malın tapuda kayıtlı

olduğu, değilse tapu siciline kayıtlı olması gereken il veya ilçeyi,

İfade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kamulaştırmanın Oluşturulması

Kamulaştırma şartları

Madde 3 - İdareler, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hiz-

metlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları,

kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağı-

da belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilir-

ler.

Bakanlar Kurulunca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan

projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların ko-

runması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda, bir gerçek veya özel

hukuk tüzelkişisine ödenecek kamulaştırma bedelinin o yıl Genel Bütçe Kanununda

gösterilen miktarı, nakden ve peşin olarak ödenir. Bu miktar, kamulaştırma bede-

linin altıda birinden az olamaz. Bu miktarın üstünde olan kamulaştırma bedelle-

ri, peşin ödeme miktarından az olmamak ve en fazla beş yıl içinde faiziyle bir-

likte ödenmek üzere eşit taksitlere bağlanır. Taksitlere, peşin ödeme gününü

takip eden günden itibaren, Devlet borçları için öngörülen en yüksek faiz haddi

uygulanır.

Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye

ait olanların bedeli, her halde peşin ödenir.

İrtifak hakkı kurulması

Madde 4 - Taşınmaz malın mülkiyetinin kamulaştırılması yerine, amaç için

yeterli olduğu takdirde taşınmaz malın belirli kesimi, yüksekliği, derinliği ve-

ya kaynak üzerinde kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulabilir.

Kamu yararı kararı verecek merciler

Madde 5 - Kamu yararı kararı verecek merciler şunlardır:

a) Kamu idareleri ve kamu tüzelkişileri;

1. 3 üncü maddenin ikinci fıkrasında sayılan amaçlarla yapılacak kamulaştır-

malarda ilgili bakanlık,

2. Köy yararına kamulaştırmalarda köy ihtiyar kurulu,

3. Belediye yararına kamulaştırmalarda belediye encümeni,

4. İl özel idaresi yararına kamulaştırmalarda il daimi encümeni,

5. Devlet yararına kamulaştırmalarda il idare kurulu,

6. Yükseköğretim Kurulu yararına kamulaştırmalarda Yükseköğretim Kurulu,

7. Üniversite, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumu, Atatürk Kültür, Dil ve

Tarih Yüksek Kurumu yararına kamulaştırmalarda yönetim kurulları,

8. Aynı ilçe sınırları içinde birden çok köy ve belediye yararına kamulaş-

tırmalarda ilçe idare kurulu,

9. Bir il sınırları içindeki birden çok ilçeye bağlı köyler ve belediyeler

yararına kamulaştırmalarda il idare kurulu,

10. Ayrı illere bağlı birden çok kamu tüzelkişileri yararına kamulaştırma-

larda Bakanlar Kurulu,

11. Birden çok il sınırları içindeki Devlet yararına kamulaştırmalarda Ba-

kanlar Kurulu.

b) Kamu kurumları yararına kamulaştırmalarda yönetim kurulu veya idare mec-

lisi, bunların olmaması halinde yetkili idare organları,

c) Gerçek kişiler yararına kamulaştırmalarda bu kişilerin, özel hukuk tüzel-

kişileri yararına kamulaştırmalarda ise; yönetim kurulları veya idare meclisle-

rinin, yoksa yetkili yönetim organlarının başvuruları üzerine gördükleri hizmet

bakımından denetimine bağlı oldukları köy, belediye, özel idare veya bakanlık.

Onay mercii

Madde 6 - Kamu yararı kararı;

a) Köy ihtiyar kurulları ve belediye encümenleri kararları, ilçelerde kay-

makamın, il merkezlerinde valinin,

b) İlçe idare kurulları, il daimi encümenleri ve il idare kurulları karar-

ları, valinin,

c) Üniversite yönetim kurulu kararları, rektörün,

d) Yükseköğretim Kurulu kararları, Kurul başkanının,

e) Türkiye Radyo - Televizyon Kurumu yönetim kurulu kararları, genel mü-

dürün,

f) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu kararları, Yük-

sek Kurum Başkanının,

g) Kamu kurumları yönetim kurulu veya idare meclisleri veya yetkili idare

organları kararları, denetimine bağlı oldukları bakanın,

h) Gerçek kişiler veya özel hukuk tüzelkişileri yararına; köy, belediye veya

özel idarece verilen kararlar, valinin,

Onayı ile tamamlanır.

Bakanlıklar veya Bakanlar Kurulu tarafından verilen kamu yararı kararlarının

ayrıca onaylanması gerekmez.

Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine

göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanma-

sına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine

başlanıldığını gösteren bir karar alınır.

Kamulaştırmada önce yapılacak işlemler ve idari şerh

Madde 7 - Kamulaştırmayı yapacak idare, kamulaştırma veya kamulaştırma yolu

ile üzerinde irtifak hakkı kurulacak taşınmaz malların veya kaynakların sınırı-

nı, yüzölçümünü ve cinsini gösterir ölçekli planını yapar veya yaptırır; kamu-

laştırılan taşınmaz malın sahiplerini, tapu kaydı yoksa zilyetlerini ve bunların

adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yap-

tıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tespit ettirir.

İlgili vergi dairesi idarenin isteği üzerine taşınmaz mal ve kaynakların

vergi beyan ve değerlerini, vergi beyanı bulunmadığı hallerde beyan yerine geçe-

cek takdir edilecek değeri en geç bir ay içerisinde verir.

İdare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh

verilmesini kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine

bildirir. Bildirim tarihinden itibaren malik değiştiği takdirde, mülkiyette veya

mülkiyetten gayri ayni haklarda meydana gelecek değişiklikleri tapu idaresi ka-

mulaştırmayı yapan idareye bildirmek zorundadır. Şerh tarihinden itibaren iki

yıl içerisinde 13 üncü maddeye göre tebligata başlanılmamış ise bu şerh sicilden

silinir.

Satın alma usulü

Madde 8 - Kamulaştırmayı yapacak idare, kamulaştırma kararının alınmasından

sonra kamulaştırma işleminin her safhasında kendi ihale komisyonu, yoksa bu

amaçla kuracağı komisyon marifetiyle tespit ettireceği bedel üzerinden mal sa-

hibi ile anlaşarak taşınmaz malı, kaynağı veya bunlar üzerindeki irtifak hakla-

rını satın alabilir.

Bu suretle satın alınan taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden

kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır. Ancak, kamulaştırmaya ve bedeline itiraz

davaları açılamaz.

Kadastro görmemiş yerlerde tespit işlemi

Madde 9 - İdare, tapulama veya kadastrosu yapılmamış yerlerin durumunun tes-

piti için mahallin mülki amirine müracaatla, kamulaştırma yapılacak yerde iki

asıl ve iki yedek olmak üzere dört bilirkişinin seçilmesini ister. Mülki amir

ida-

renin bu istemi üzerine sekiz gün içerisinde bilirkişilerin seçilmesini ve sulh

hukuk mahkemesinde yeminlerinin yaptırılarak isimlerinin kamulaştırmayı yapacak

idareye bildirilmesini sağlar.

Tespit sırasında muhtar veya vekili, ihtiyar kurulundan iki üye ve iki bi-

lirkişi birlikte görev yaparlar.

Bu tespitte görev yapan muhtar veya vekili, ihtiyar kurulu üyeleri ile bi-

lirkişilere çalıştıkları günler için 29 uncu maddeye göre ödeme yapılır.

İKİNCİ KISIM

Kamulaştırma Bedeli, Tebligat, Dava Hakkı ve Bilirkişiler

BİRİNCİ BÖLÜM

Kamulaştırma Bedelinin Tespiti

Kıymet takdiri komisyonları

Madde 10 - İl ve ilçe dahilinde görev yapmak üzere beş asıl ve beş yedek

üyeden oluşacak kıymet takdiri komisyonları, her yıl Ocak ayının ilk haftasında;

a) İl kıymet takdiri komisyonu :

1. İl idare kurulunca; defterdarlık memurlarından, resmi kuruluşların ziraat

mühendislerinden, yoksa ziraat teknisyenlerinden, o ildeki fen adamları arasın-

dan birer asıl ve birer yedek olmak üzere üç asıl ve üç yedek üye,

2. İl belediye encümenince taşınmaz mal sahipleri arasından iki asıl ve iki

yedek üye;

b) İlçe kıymet takdiri komisyonu:

1. İlçe idare kurulunca; mal müdürlüğü memurlarından, resmi kuruluşların

ziraat mühendislerinden, yoksa ziraat teknisyenlerinden, ilçedeki fen adamları,

temin edilememesi halinde o ilçenin bağlı bulunduğu ildeki fen adamları arasın-

dan birer asıl ve birer yedek olmak üzere üç asıl ve üç yedek üye,

2. İlçe belediye encümenince taşınmaz mal sahipleri arasından iki asıl ve

iki yedek üye;

Olmak üzere seçilir.

Belediye sınırları içindeki nüfusu, son nüfus sayımına göre yüzbini geçen

şehirler için aynı sınırlar içerisinde yapılacak kamulaştırmalarda kıymet tak-

diri komisyonu, seçilen ziraat mühendisi veya ziraat teknisyeni yerine il veya

ilçe idare kurulunca Bayındırlık Bakanlığı kuruluşuna dahil teknik elemanlar

arasından seçilecek bir üyenin katılmasıyla oluşur.

Seçilen komisyon üyelerine en yakın sulh mahkemesinde yemin ettirilir.

Komisyon üyelerinin hizmet süresi bir yıldır. Süresi biten üye tekrar seçi-

lebilir.

Kıymet takdiri komisyonları uzmanlıkları dışında kalan konularda, kamulaş-

tırılan malın cinsine göre uzman kimselerden danışma niteliğinde görüş alır ve

bu hususu gerekçesiyle raporlarında bildirirler.

Kamulaştırılan taşınmaz malın sahipleri, bunların usul ve füruu, karı - koca

veya üçüncü derece dahil kan ve sıhri hısımları komisyonlara katılamaz ve görüş

bildiremez.

Komisyon, kamulaştırmayı yapan idarenin daveti üzerine eksiksiz toplanır.

Hukuki veya fiili nedenlerle komisyona katılamayan asıl üyenin yerine, yedeği

çağrılır. Komisyon başkanını kendi arasından seçer.

Komisyonda kararlar çoğunlukla verilir. Azınlıkta kalan üye, karara katıl-

mama nedenlerini yazıp imzalamak zorundadır.

Kıymet takdiri esasları

Madde 11 - İdare, kamulaştırma bedelinin tespit edileceği günü tayin ve il-

gililere doğrudan veya ilan yoluyla tebliğden hangisinin kolaylık ve çabukluk

sağlayacağını takdir ederek, bildirir.

İlan yoluyla bildirimin öngörüldüğü hallerde, taşınmaz mal veya kaynağın bu-

lunduğu yerde çıkan bir gazetede bir defa, gazete çıkmayan yerlerde alışılmış

yollarla on gün süreyle ilan edilip, bu husus tutanakla tespit edilir. Bu ilan

dahi bildirim hükmündedir.

Kıymet takdiri komisyonu, belirtilen günde, kamulaştırılacak taşınmaz mal

veya kaynağın bulunduğu yere giderek; hazır bulunan ilgilileri de dinledikten

sonra taşınmaz mal veya kaynağın;

a) Cins ve nevini,

b) Yüzölçümünü,

c) Kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun

ayrı ayrı değerini,

d) Varsa vergi beyanını,

e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,

f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki mevki

ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini,

g) Arsalarda, kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satış-

lara göre satış değerini,

h) Yapılarda, kamulaştırma tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyet

hesaplarını ve yıpranma payını,

i) Bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,

Esas tutarak düzenleyeceği raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı

belirtmek suretiyle gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak kamulaş-

tırma bedelini takdir eder.

Kamulaştırma bedelinin takdirinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet

teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma

şekillerine göre getireceği kar, kıymet takdirinde dikkate alınmaz.

Kıymet takdir komisyonu raporunu, tespit tarihinden itibaren onbeş gün

içerisinde idareye verir. İşin niteliğinin zorunlu kıldığı hallerde bu süre üç

ayı geçemez.

Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle

taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle be-

lirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir.

Kısmen kamulaştırma

Madde 12 - Kısmen kamulaştırılan taşınmaz malın değeri;

a) Kamulaştırılmayan kısmın değerinde, kamulaştırma sebebiyle bir değişik-

lik olmadığı takdirde, o malın 11 inci maddede belirtilen esaslara göre takdir

edilen bedelinden kamulaştırılan kısma düşen miktarıdır.

b) Kamulaştırma dışında kalan kısmın kıymetinde, kamulaştırma nedeniyle

eksilme meydana geldiği takdirde; bu eksilen değer miktarı tespit edilerek, ka-

mulaştırılan kısmın (a) bendinde belirtilen esaslar dairesinde tayin olunan ka-

mulaştırma bedeline eksilen değerin eklenmesiyle bulunan miktardır.

c) Kamulaştırma dışında kalan kısmın bedelinde kamulaştırma nedeniyle artış

meydana geldiği takdirde ise, artış miktarı tespit edilerek, kamulaştırılan kıs-

mın (a) bendinde belirtilen esaslar dairesinde tayin edilen bedelinden artan de-

ğerin çıkarılmasıyla bulunan miktardır.

Şu kadar ki, (c) bendi gereğince yapılacak indirme, kamulaştırma bedelinin

yüzde ellisinden fazla olamaz.

(b) ve (c) bentlerinde sözü edilen bedelin düşüş ve artış miktarları,

11 inci maddede belirtilen esaslara göre bedel takdiri suretiyle tespit olunur.

Kamulaştırma dışında kalan kısım, imar mevzuatına göre yararlanmaya elveriş-

li olduğu takdirde;kesilen bina, ihata duvarı, kanalizasyon, su, elektrik, hava-

gazı kanalları, makine gibi tesislerden mal sahiplerine kalacak olanlarının eski

nitelikleri dairesinde kullanılabilecek duruma getirilebilmeleri için gereken

gider ve bedel, belirlenerek kamulaştırma bedeline ilave olunur. Bu masraf ve

bedeller (b) bendinde yazılı kıymet düşüklüğü miktarının belirlenmesinde

gözönünde tutulmaz.

Bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz maldan artan kısmı yararlanmaya elverişli

bir durumda değil ise, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan

hallerde mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren otuz

gün içinde yazılı başvurusu üzerine, bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur.

Baraj inşası için yapılan kamulaştırmalar sonunda kamulaştırma sahasına

mücavir taşınmaz mallar, çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bo-

zulması, ekonomik veya sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olmaması hallerin-

de, sahiplarinin yazılı başvurusu üzerine kamulaştırmaya tabi tutulur. Bu hu-

susları düzenleyen yönetmelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca; İçişleri,

Maliye, Bayındırlık, Tarım ve Orman, Köyişleri ve Kooperatifler bakanlıklarının

görüşü de alınmak suretiyle hazırlanır. Bu yönetmelik, Kanunun yürürlüğe girdiği

tarihten itibaren bir yıl içerisinde Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulur

ve Resmi Gazete'de yayımlanır. Bu suretle kamulaştırılan mücavir taşınmaz mal-

lar hakkında 22 ve 23 üncü maddeler hükmü uygulanmaz. İdare, bu taşınmaz mallar

üzerinde imar mevzuatı hükümlerini de gözönünde tutarak dilediği gibi tasarruf-

ta bulunabilir ve gerektiğinde Hazineye bedelsiz olarak devredebilir.

Kısmen kamulaştırılan paylı mülkiyete konu taşınmaz mal, evvelce paydaşlar

arasında fiilen bölünerek bir veya birkaç paydaşın tasarruf ve yararlanmasına

bırakılmış ve yapılan kısmi kamulaştırma bu yerin tamamını veya bir kısmını

kapsıyor ise, bu durumda kamulaştırmaya ilişkin işlemler sadece bu paydaş veya

paydaşlar hakkında yürütülerek kamulaştırma bedeli payları oranında kendilerine

ödenir. Pay veya paydaşların sadece bu kısım için dava hakları vardır. Taşınmaz

malın kamulaştırılmayan kısmı üzerinde hakları kalmaz ve adları paydaşlar ara-

sından çıkarılır. Kamulaştırılan bu yerler tapu sicilinde idare adına tescil

olunur.

Bu maddenin uygulanmasından doğacak anlaşmazlıklar adli yargıda çözümlenir.

İKİNCİ BÖLÜM

Tebliğ İşlemleri, Dava Hakkı ve Bilirkişiler

Tebligat

Madde 13 - Kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malın, 7 nci maddedeki

usule göre tespit edilen sahibi, zilyet ve diğer ilgililerden adresi tespit

olunanlara tebliğ edilmek üzere; kamulaştırılacak taşınmaz malın kamulaştırıl-

masına uygun ölçekli bir plan veya ölçekli krokisi, kamulaştırma kararı, takdir

olunan kıymeti, kamulaştırma karşılığının veya ilk taksidinin milli bankalardan

birine hak

sahibi adına yatırıldığına dair belge, kamulaştırmanın hangi idare yararına ya-

pıldığı ve açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği bedelin bankaya yatı-

rıldığı tarihten başlayarak otuz gün içinde notere verilir. Noter onbeş gün

içinde belgeleri tebliğe çıkarır. Noterler tarafından tebligat giderlerinden

başka noterlik ücret tarifesinin 8 inci maddesi uyarınca ücret alınır.

Köy yararına kamulaştırmalarda tebligat, ihtiyar kurulundan en az üç üyenin

önünde yapılır ve düzenlenen tutanak birlikte imzalanır. Belgelenen tebliğ ge-

çerlidir.

Doğrudan tebligat ile beraber yukarıda yazılı kararlar ayrıca ilan olunur.

İlan:

a) Kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malın bulunduğu yerin, herkese

açık yerlerinden birine ve belediye dairesine veya köy odasına onbeş gün süreyle

asılarak,

b) Kamulaştırılacak taşınmaz malın bulunduğu yerde gazete çıkıyor ise, gaze-

telerden birisinde belgelerin özeti en az bir defa yayınlanarak,

Yapılır.

Köy yararına yapılan kamulaştırmalarda yalnız (a) bendi hükmü uygulanır.

Yapılan araştırmalar sonucunda adresleri bulunamayan veya adreslerinde noter

aracılığı ile tebligat yapılamayanlara, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28 inci

maddesi gereğince ilan yoluyla tebligat yapılır.

Açılacak davalarda hangi idareye husumet yöneltileceğinin tebliğ belgelerin-

de açıkça belirtilmemiş veya yanlış gösterilmiş olması yüzünden davada husumet

yanlış yöneltilmiş ise, gerçek hasma tebligat yapılmak suretiyle davaya devam

olunur.

Dava hakkı

Madde 14 - Kamulaştırılacak taşınmaz malın sahibi, zilyedi ve diğer ilgili-

ler noter veya köy ihtiyar kurulu aracılığıyla yapılan tebligat gününden, kendi-

lerine tebligat yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere gazete ile yapılan

ilan tarihinden veya köy odasına asılmak suretiyle yapılan ilan süresinin biti-

minden itibaren otuz gün içinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda ve

takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı da adli yargıda dava açabilirler.

İdari yargıda açılan davalar öncelikle görülür.

İdari yargıya başvurulduğu takdirde, adli yargıya başvuru süresi, idari yar-

gı kararının kesinleştiği tarihten, bu kararlara karşı temyiz veya karar düzel-

tilmesi isteminde bulunulmuş ise, buna ilişkin kararların tebliği tarihinden

itibaren işlemeye başlar.

İştirak veya müşterek mülkiyette paydaşların tek başına dava hakları vardır.

İdare, kamulaştırma belgelerinin tebliği için notere verildiği günden veya

köy yararına kamulaştırmalarda aleyhine dava açılacak kişi yönünden geçerli teb-

liğ tarihinden itibaran altmış gün içinde takdir olunan bedel ile maddi hatalara

karşı taşınmaz malın bulunduğu yer mahkemesinde dava açabilir.

İdare tarafından bu Kanun hükümlerine göre tespit olunan malik, zilyet ve

diğer ilgililere karşı açılan davaların görülmesi sırasında, taşınmaz malın ger-

çek malikinin başka bir şahıs olduğu anlaşıldığı takdirde, davaya bu gerçek ma-

lik, tapu malikinin daha önce öldüğü sabit olursa mirasçıları da dahil edilmek

suretiyle devam olunur.

Açılan davaların sonuçları dava açmayanları etkilemez.

Bilirkişiler

Madde 15 - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı ihtisas odaları-

nın her biri, üyelerinin oturdukları yeri gözönünde bulundurarak her il için beş

ila onbeş; il merkezleri için il, ilçeler için ilçe idare kurullarınca bu böl-

gelerde oturan taşınmaz mal sahipleri arasından onbeş bilirkişi her yıl Ocak

ayının ilk haftasında seçilerek isim ve adreslerini bildiren listeler valilik-

lere verilir.

Bu listeler valilikçe onandıktan sonra odalardan gelenler il merkezi ile

ilçelerdeki asliye hukuk mahkemelerine; taşınmaz mal sahipleri listelerinden her

biri de seçildikleri yerin asliye hukuk mahkemelerine gönderilir.

Süresi bitenler tekrar seçilebilir.

Bilirkişi kurulu; kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine göre,

ikisi odalar listesinden, biri de taşınmaz mal sahipleri listesinden seçilmek

suretiyle üç kişiden oluşur.

Kamulaştırılan taşınmaz malın üstün niteliği gözönüne alınarak, bilirkişinin

ikisi de aynı uzmanlık kolundan seçilebilir.

Kamulaştırmayı yapan idarede görevli olanlar ve kıymet takdiri komisyonunda

kıymet takdiri işinde bulunanlar ile kamulaştırılan taşınmaz malın sahipleri ve

bunların usul ve füruu, karı - koca, üçüncü derece dahil, kan ve sıhri hısımları

ve mal sahipleri ile menfaat ortaklığı olanlar bilirkişi seçilemezler.

İhtisas odalarının liste veremediği veya verilen listelerden fiili ve hukuki

sebeplerle bilirkişi seçiminin imkansız olduğu illerde, kamulaştırılan taşınmaz

malın cins ve özelliğine göre, bayındırlık, tarım ve orman daireleri ile diğer

resmi daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile bilirkişi kurulu tamamla-

nır. Bunların da bulunmadığı veya fiili veya hukuki sebeplerle bilirkişi seçim-

lerine imkan olmadığı takdirde, komşu illerin oda listelerinden, yoksa yukarıda

belirtilen resmi daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile kurul tamamla-

nır.

Mahkemelere gönderilen listelerde yazılı olanlar ve yukarıdaki fıkrada gös-

terilen kimseler arasından taraflar bilirkişi seçmekte birleşemedikleri takdirde

bilirkişiler hakim tarafından re'sen seçilir.

Bilirkişi kurulu, taşınmaz malın kıymetini 11 ve 12 nci maddeler hükümlerine

göre tayin ve takdir ederek, gerekçeli raporunu en kısa zamanda mahkemeye verir.

Bilirkişi kurulu, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen kıymette bir de-

ğişiklik yapmış ise, bunun nedenlerini raporunda belirtir.

Hakim, bilirkişi kurulu tarafından takdir olunan bedelde açık bir isabetsiz-

lik bulduğu veya kıymet takdiri komisyonu tarafından tayin edilen kıymet ile bi-

lirkişi kurulunun belirlediği kıymet arasında önemli bir oransızlık gördüğü tak-

dirde, aynı usullerle yeni bilirkişi kurulu oluşturarak kıymet takdiri yaptırır.

Hakim, bilirkişilere yemin ettirir.

Kıymet takdirinde, kamulaştırmayı yapan daire 13 üncü madde gereğince tebli-

gatı kamulaştırma kararının tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde usulüne

göre yaptırmamış ise kamulaştırma kararının hak sahibine tebliğ olunduğu, tebli-

gat yapılmadan dava açılmış ise, davanın açıldığı gün esas tutulur.

Maliklerinin, zilyedlerinin veya diğer ilgililerin tespiti mümkün olmadığı

ve sahipsiz göründüğü takdirde, taşınmaz malların ilerde ortaya çıkacak maliki,

zilyedi veya diğer alakalıları tarafından talep edilecek kamulaştırma bedelle-

rinde veya bu kamulaştırmaların bedellerine vaki olacak itirazlarda, taşınmaz

malın kamulaştırma tarihindeki kıymeti esas tutulur.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Acele Elkoyma, Tescil İşlemleri ve Aynın Çekişmeli Olması

BİRİNCİ BÖLÜM

Elkoyma

Acele işlerde elkoyma ve tescil

Madde 16 - Kamulaştırma işlemine ilişkin yürütmenin durdurulması kararı ve-

rilmedikçe veya kamulaştırma 6 ncı maddenin son fıkrası uyarınca yapılmış ise

davaların sonucu beklenmeksizin kamulaştırılması yapılan taşınmaz mala hemen

elkonulmasına idarece zorunluluk görüldüğü hallerde, taşınmaz malın takdir

olunan kıymeti milli bankalardan birisine yatırılarak makbuzu ilgili belge ör-

nekleri ile birlikte mahkemeye verilip taşınmaz malın durumunun tespiti istenir.

Mahkeme sekiz gün içinde taşınmaz malın sahibini davet ile beş gün zarfında ta-

şınmaz malın, 11 inci maddede yazılı olduğu şekilde kıymet takdirine esas olabi-

lecek bütün niteliklerini tespit ettirerek, o taşınmaz malın idare adına tescil

edilmesine karar verir ve bu kararı tapu dairesine bildirir.

Bu işlem, mahkemenin davetine uymayanların gıyabında yapılır.

Kamulaştırılması yapılan taşınmaz malın mülkiyeti veya payı çekişmeli bulun-

duğu hallerde dahi bu madde hükmü uygulanır.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak

kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenek ilk taksit bedelidir.

İKİNCİ BÖLÜM

Tescil ve Aynın Çekişmeli Olması

Tapulu taşınmaz mallarda tescil

Madde 17 - Tebliğ edilen kamulaştırma işlemine karşı idari ve adli yargıya

başvurulmadığı veya bu konuda açılan davaların kesin olarak sonuçlandığı ancak

taşınmaz mal sahibinin ferağ vermediği hallerde, takdir edilen ve artırılan be-

delin tamamı milli bankalardan birine yatırılarak makbuzu ilgili belge örnekle-

riyle birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme iki tarafı derhal davet ederek, gelme-

meleri halinde gıyaplarında, belgeleri inceleyerek; kamulaştırma usulüne uygun

şekilde tamamlanmış ise, taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tesciline

karar verir ve tapu dairesine bildirir.

Kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle

sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde sicil kaydının

terkinine karar verilir.

Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nede-

niyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, ilgili tapu dairesi durumu vergi dairesine

bildirir.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak

kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.

Aynın çekişmeli bulunması

Madde 18 - Kamulaştırılan taşınmaz malın aynı üzerindeki çekişmelerde kamu-

laştırmayı yapan idareye husumet düşmez. Ancak mülkiyetin kişiler arasında çe-

kişmeli olması idare adına tescile engel değildir.

Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tescili ve zilyedin hakları

Madde 19 - Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın zilyedi mevcut olup da zil-

yedlikle iktisap iddiasında bulunursa, kamulaştırma yapan idare mahallinde tah-

kikat yapar. Delilleri toplar ve keyfiyeti bir tutanakla belirtir. Bu tutanakta,

zilye-

din kimliği, zilyedliğin başlangıç ve süresi, vergi kaydı, yüzölçümü ve o yerin

mülkiyetinin kazanma şartlarının var olup olmadığını belirtir. Taşınmaz mala

takdir edilen değerin tamamını veya ödenmesi gereken ilk taksidini milli banka-

lardan birine yatırarak makbuzunu tahkikat ve kamulaştırma evrakı ile birlikte

taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine verir.

Mahkeme, sekiz gün içinde evrak üzerinde inceleme yaparak taşınmaz malın le-

hine kamulaştırma yapılan idare adına tescilini ve ayrıca zilyedinin şerh veril-

mesini tapu dairesine bildirir.

Mahkeme, idari tahkikat sonucunu zilyedin kamulaştırma tarihinde taşınmaz

malı Medeni Kanun hükümleri dairesinde ve zilyedlikle iktisap etmiş olduğunu be-

lirtmeye yeterli görmediği takdirde durumu zilyede gerekçeleriyle tebliğ eder.

Zilyedin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Medeni Kanunun zilyedlikle

iktisap hükümleri dairesinde aynı usul ve şekillere göre dava açarak taşınmaz

malı kamulaştırma tarihinde iktisap etmiş olduğunu ispat etmesi lazımdır. Zilyed

bu müddet içinde dava artığını belgelendirmediği takdirde kamulaştırma bedeli

kamulaştırmayı yapan idare tarafından emanete alınır.

Üçüncü şahısların umumi hükümler dairesinde kamulaştırma bedeline istihkak

davası açmak hakları saklıdır.

Mahkeme, idari tahkikatın iktisap iddiasını haklı gösterecek mahiyette oldu-

ğunu görürse, durumu o yerin maliye dairesine bildirmekle beraber taşınmaz malın

bulunduğu yerde uygun görülecek araçlarla iki defa ilan eder. Kamulaştırma be-

deli onmilyon lira ve daha fazla ise ilanın bir defa da gazeteyle yapılması zo-

runludur.

İlanda:

a) Taşınmaz malın bulunduğu yeri, mevkii, sınırı, miktarı,

b) Zilyedin kimliği,

c) Kamulaştırma bedelinin yatırıldığı banka,

d) Hak sahiplerinin son ilandan itibaren üç ay içinde zilyed aleyhine genel

hükümler dairesinde dava açtıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma

bedelinin zilyede verileceği,

Belirtilir.

Son ilandan itibaren üç ay içinde Hazine veya üçüncü bir kimse tarafından

zilyed aleyhine dava açıldığı belgelendirilmediği takdirde zilyed kamulaştırma

bedelinin kendisine ödenmesini isteyebilir. Ancak, idare durumu vergi dairesine

bildirir.

Bu müddet içinde zilyed aleyhine dava açılırsa, kamulaştırma bedelinin öden-

mesi davanın kesinleşmesine bırakılır.

Kamulaştırma bedelinin zilyede verilmiş olması, o taşınmaz malda hak iddia

edenlerin genel hükümler dairesinde zilyed aleyhine, bedele istihkak davası aç-

mak haklarını düşürmez.

İdare yukarıdaki fıkralar gereğince işlem yapmamış ise kamulaştırılan yerin

mülkiyetini kazandığını ispat yükümlülüğü zilyede düşer.

Tapuda kayıtlı olmayan bu gibi taşınmaz mallar hakkında da 16 ncı madde hük-

mü uygulanabilir.

Başkası adına tapulu, sahipsiz ve zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin

kamulaştırılmasında, bina ve ağaçların 11 ve 12 nci maddeler uyarınca takdir

olunan bedeli zilyedine ödenir.

Bu madde gereğince mahkemece yapılacak işlemler sebebiyle kamulaştırmayı ya-

pan idareden ilan, tebliğ giderleri hariç, herhangi bir harç ve gider alınmaz.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Kamulaştırmada Boşaltma, Vazgeçme ve Geri Alma

BİRİNCİ BÖLÜM

Boşaltma

Taşınmaz malın boşaltılması

Madde 20 - 16, 17 ve 19 uncu maddelere dayanılarak lehine kamulaştırma yapı-

lan idare adına tapu dairesince tescil edilen taşınmaz malın boşaltılması idare-

ce icra memurundan istenir. İcra memuru taşınmaz malı onbeş gün içinde boşalt-

malarını içindekilere tebliğ eder. Bu süre içinde taşınmaz mal boşaltılmazsa

icraca boşaltılır. İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati

tedbir kararı verilemez.

Taşınmaz malın boşaltılması sebebiyle mal sahibi ve idare tazminat ile so-

rumlu tutulamaz.

Ekili arazinin boşaltılması hasat sonuna bırakılır. Hasat zamanının beklen-

mesi mümkün olmadığı hallerde kamulaştırmayı yapan idare, mahkemece takdir edi-

lecek ekin bedelini tazmin etmek şartıyla, arazinin boşaltılmasını talep edebi-

lir. Ekin bedeli 11 ve 12 nci maddeler uyarınca yapılan kamulaştırma değerinin

tespitinde nazara alınmış ise, taşınmaz malın boşaltılması için tekrar bu bede-

lin tespit ve ödenmesi gerekmez.

İKİNCİ BÖLÜM

Kamulaştırmadan Vazgeçme ve Geri Alma

İdarenin tek taraflı vazgeçmesi

Madde 21 - İdare kamulaştırmanın her safhasında kamulaştırma kararı veren ve

onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen

veya tamamen vazgeçebilir. Şu kadar ki, dava sırasında vazgeçme halinde dava gi-

derleri ile harç, harcanan emek ve işin önemi gözetilerek mahkemece maktuen tak-

dir olunacak avukatlık ücreti idareye yükletilir.

Tarafların anlaşmasıyla vazgeçme ve devir

Madde 22 - Kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra taşınmaz mal-

ların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tah-

sisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet 13 üncü madde hükmü uyarınca mal sahibi

veya mirasçılarına duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları,

aldığı kamulaştırma bedelini üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malını geri alabi-

lir.

Ancak, kamulaştırılan taşınmaz mala kamulaştırmayı yapan idare dışında başka

bir idare, kamulaştırma yoluyla gerçekleştirebileceği bir kamu hizmeti amacıyla

istekli olduğu takdirde, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmayarak bu Kanunun 30 un-

cu veya 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 23 üncü maddesine göre işlem ya-

pılır.

Mal sahibinin geri alma hakkı

Madde 23 - Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl

içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22 nci maddenin ikinci fıkrası uyarın-

ca devir veya tahsis yapılan idarece; kamulaştırma ve devir amacına uygun hiç

bir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis

edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları

kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle bir-

likte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabilir.

Doğmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmayan geri alma hakkı düşer.

Aynı amacın gerçekleşmesi için birden fazla taşınmaz mal birlikte kamulaştı-

rıldığı takdirde bu taşınmaz malların durumunun bir bütün oluşturduğu kabul

edilerek yukarıdaki fıkralar buna göre uygulanır.

Özel kanunlarda bu maddenin uygulanmayacağına ilişkin hükümler saklıdır.

1164 sayılı Arsa Ofisi Kanununa dayanılarak yapılan kamulaştırmalarda ve bu Ka-

nunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaş-

tırmalarda bu madde hükmü uygulanmaz.

BEŞİNCİ KISIM

Hasar, Doğacak Hak ve Borçlar, Trampa Yolu ile ve Acele Kamulaştırma

BİRİNCİ BÖLÜM

Hasar

Kamulaştırma bedelinden düşülebilecek hasar

Madde 24 - 21, 22 ve 23 üncü maddeler uyarınca kamulaştırılmasından vazgeçi-

len veya geri alınan taşınmaz mal üzerindeki bina, sabit tesisler ve ekili diki-

li şeyler yıkılmış, sökülmüş veya harap olmuş ise, taşınmaz malın geri alınma-

sında mal sahibi veya mirasçısı, kamulaştırma tarihindeki değerine göre farkı-

nın, ödeyeceği kamulaştırma bedelinden düşülmesini isteyebilir.

Bu madde ile 21, 22 ve 23 üncü maddelerin uygulamasından doğacak anlaşmaz-

lıklar adli yargıda çözümlenir.

İKİNCİ BÖLÜM

Tebliğ ile Doğacak Haklar ve Borçlar

Hakların sınırlandırılması ve mülkiyetin idareye geçmesi

Madde 25 - Hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından

kamulaştırma işlemi mal sahibi için 13 üncü madde uyarınca yapılan tebligatla,

idare için tebligat çıkarmakla başlar. Mülkiyetin idareye geçmesi, bu Kanundaki

özel hükümler dışında kamulaştırma işleminin idari yargı yönünden kesinleşmesi

ile olur. Dava açabilmek için idarenin tebligat yapması veya tebligat çıkarması

şarttır.

Tebliğ tarihinden itibaren taşınmaz mal sahibinin kamulaştırılması kararlaş-

tırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim yapmak veya mevcut inşaatta esaslı

değişiklikler meydana getirmek gibi kullanma hakları kalkar. Bundan sonra yapı-

lanların değeri dikkate alınmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Trampa Yolu ve Acele Kamulaştırma

Trampa yolu ile kamulaştırma

Madde 26 - Mal sahibinin kabul etmesi halinde kamulaştırma bedeli yerine,

idarenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmaz mallarından, bu bedeli

kısmen veya tamamen karşılayacak miktarı verilebilir.

Kamulaştırma bedeli yerine verilecek taşınmaz malın değeri, idarenin ihale

komisyonunca yoksa bu amaçla kuracağı bir komisyonca tespit edilir. Taşınmaz mal

bedelleri arasındaki fark taraflarca nakit olarak karşılanır. Ancak idarenin ve-

receği taşınmaz malın değeri, kamulaştırma bedelinin yüzde yüzyirmisini aşamaz.

Acele kamulaştırma

Madde 27 - 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında

yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak

hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan ta-

şınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan

tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşın-

maz malın 11 ve 12 nci madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçi-

lecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına

milli bir bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak

kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.

ALTINCI KISIM

Bedelsiz Kullanma, Giderlerin Ödenmesi ve

İdareler Arasında Taşınmaz Mal Devri

BİRİNCİ BÖLÜM

Bedelsiz Kullanma ve Giderler

Bedelsiz kullanma yetkisi

Madde 28 - Milli savunma inşaat ve tesisatı için gerekli görülen gerçek ve

özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyet ve tasarrufunda veya ruhsatname ile intifa-

ları altında bulunmayan kireç, taş ve kum ocaklarını, hiç bir resim ve ücrete

tabi olmadan kullanmaya Milli Savunma Bakanlığı yetkilidir.

Bayındırlık, Köy İşleri ve Kooperatifler bakanlıkları ile T.C. Devlet Demir-

yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İş-

leri Genel Müdürlüğü de aynı sebep ve şartlarla, demiryolu hattının veya karayo-

lunun veya su tesislerinin her yönündeki, gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin

mülkiyet ve tasarrufunda veya ruhsatname ile intifaları altında bulunmayan ki-

reç, taş ve kum ocaklarını hiç bir resim ve ücrete tabi olmadan kullanabilirler.

Giderlerin ödenmesi

Madde 29 - Kıymet takdiri komisyon başkan ve üyelerinin, kıymeti takdir

edilen her taşınmaz mal başına kamulaştırmayı yapan idare tarafından takdir edi-

lecek ücretleri ile gerçek yol giderleri, tapu harçları ve bu Kanunun gerektir-

diği diğer giderler, idarece ödenir.

İKİNCİ BÖLÜM

Kamu Kurumları ve Tüzelkişileri Arasında Taşınmaz Mal Devri

Bir idareye ait taşınmaz malın diğer idareye devri

Madde 30 - Kamu tüzelkişilerinin ve kurumlarının sahip oldukları taşınmaz

mal, kaynak veya irtifak hakları diğer bir kamu tüzelkişisi veya kurumu tarafın-

dan kamulaştırılamaz.

Taşınmaz mala; kaynak veya irtifak hakkına ihtiyacı olan idare, ödeyeceği

bedeli de belirterek mal sahibi idareye yazılı olarak başvurur. Mal sahibi idare

devire muvafakat etmez veya altmış gün içinde cevap vermez ise anlaşmazlık, is-

teyen idarenin başvurusu üzerine Danıştay ilgili idari dairesince incelenerek

iki ay içinde kesin karara bağlanır.

Taraflar bedelde anlaşamadıkları takdirde; alıcı idare, devirde anlaşma ta-

rihinden veya Danıştay kararının tebliği tarihinden itibaran otuz gün içinde,

10 uncu

maddede yazılı kıymet takdiri komisyonuna değer takdir ettirir. Taraflar bu ko-

misyon raporuna, kendilerine veriliş veya tebliğ ediliş tarihinden itibaren otuz

gün içinde itiraz ettikleri takdirde, anlaşmazlık, 29/6/1938 tarih ve 3533 sayı-

lı Kanun hükümlerine bağlı olmaksızın taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk

mahkemesince karara bağlanır.

YEDİNCİ KISIM

Yasak İşler ve Ceza Hükümleri

BİRİNCİ BÖLÜM

Yasak İşler

Yasak işler ve eylemler

Madde 31 - Aşağıda yazılı işler ve eylemler yasaktır.

a) Kıymet takdir komisyonu başkanı ve üyeleri ile bilirkişilerin kendilerine

resmen takdir edilen ücret dışında herhangi bir suretle çıkar sağlamaları,

b) Kamulaştırma kararının tebliğinden sonra taşınmaz malın başkasına devir

ve ferağ veya temliki,

c) Artırılan bedele göre artıp eksilen vekalet ücreti kararlaştırılması,

d) Dava giderlerinin avukat veya dava vekilleri veya onlar adına hareket

edenler tarafından kabullenilmesi,

e) Kamulaştırma bedelinin artırılması hali öngörülerek bu miktarın veya bir

kısmının nakden veya diğer suretlerle, avukat veya dava vekili veya onlar adına

hareket edenler tarafından mal sahibine önceden ödenmesi,

f) Artırılan kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya

dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması,

g) Yukarıda yazılı bentlerde yasaklanan işlem ve eylemlerin avukat veya dava

vekillerince bizzat veya aracı ile mal sahibine teklif edilmesi veya bunlara

yardımcı olunması.

İKİNCİ BÖLÜM

Görevli Kişilerin Suçları ve Ceza Hükümleri

Görevli kişilerin suçları

Madde 32 - Bu Kanuna göre görevlendirilenlerden suç işleyenler, Devlet memu-

ru gibi cezalandırılırlar. Şu kadar ki verilecek cezalar; o suç için muayyen

olan cezanın yarısından az olmamak üzere iki katına kadar artırılır.

Cezalar

Madde 33 - Fiilleri daha ağır cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği

takdirde, bu Kanunun 31 inci maddesinin (a), (e), (f) ve (g) bentlerine aykırı

hareket edenler, bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve ellibin liradan üçyüz-

bin liraya kadar ağır para cezasıyla, (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı hareket

edenler, altı aydan iki yıla kadar hapis ve onbin liradan yüzbin liraya kadar

ağır para cezasıyla cezalandırılırlar.

SEKİZİNCİ KISIM

Çeşitli Hükümler

Mal sahibinin sağladığı yararları geri alma hakkı

Madde 34 - Mal sahiplerinin 31 inci maddedeki yasaklara rağmen avukat veya

dava vekillerine veya bu Kanuna göre görevlendirilenlere veya üçüncü şahıslara

verdikleri paraları veya sağladıkları yararlar karşılığını bir yıl içinde geri

almaya hakları vardır.

İmar mevzuatı uygulanan veya özel parselasyon yapılan yerler:

Madde 35 - İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden dü-

zenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha

ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon so-

nunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan

yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşı-

lığı istenemez.

Kamulaştırmadan sonra alınan tapu kaydının iptali

Madde 36 - Kamulaştırma kanunları uyarınca gerekli işlemler tamamlanıp tapu-

da kayıtlı olanların idare adına intikallerinin yapılmasından, tapuda kayıtlı

olmayanların tescillerinin sağlanmasından sonra, kamulaştırılan yer için herhan-

gi bir nedenle gerçek ve tüzelkişiler adına yeniden tapu tesis edildiği takdir-

de, idarenin isteği üzerine hakim, evrak üzerinde ve lüzum gördüğü takdirde ma-

hallinde inceleme yaparak sonraki kaydın iptali hakkında bir karar verir.

Bu işlemler harca ve resme bağlı değildir.

Yetkili ve görevli mahkeme ve yargılama usulü

Madde 37 - Bu Kanundan doğan tüm anlaşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi

gerekenleri, taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemelerinde basit yar-

gılama usulü ile görülür.

Hak düşürücü süre

Madde 38- Kamulaştırma yapılmış, ancak işlemleri tamamlanmamış veya kamulaş-

tırma hiç yapılmamış iken kamu hizmetine ayrılarak veya kamu yararına yönelik

bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmaz malın malik zilyed

veya mirasçılarının bu taşınmaz mal ile ilgili her türlü dava hakkı yirmi yıl

geçmekle düşer. Bu süre taşınmaz mala elkoyma tarihinden başlar.

Vergilendirme

Madde 39 - Emlak vergisi tarhına esas olan en son vergi değeri kesinleşen

kamulaştırma bedelinden az olduğu takdirde aradaki fark emlak vergisine tabi tu-

tulur. Bu farka ait vergi 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 31 inci maddesinin

son fıkrası hükmü dikkate alınmak suretiyle kusur cezalı olarak tarh olunur.

Emlak vergisi beyannamesinin ek süreye rağmen verilmemiş olması halinde ke-

sinleşen kamulaştırma bedeli beyannamesi verilmemiş dönemlere ait vergi değeri

yerine geçer ve vergi ağır kusur cezalı olarak tarh olunur. Ek süreden sonra,

verilen beyannamelerde gösterilen değerin kesinleşen kamulaştırma bedelinden

yüksek olması halinde bu farka ait vergi ve ceza düzeltilmez.

Kaldırılan ve saklı tutulan hükümler

Madde 40 - 31/8/1956 tarih ve 6830 sayılı İstimlak Kanunu ile ek ve değişik-

likleri, 8/7/1981 tarih ve 2487 sayılı Toplu Konut Kanununun 5 inci maddesi ile

21/1/1982 tarih ve 2587 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin kamulaştırılan

taşınmaz malın değerinin tespitine ilişkin hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.

7/3/1954 tarih ve 6326 sayılı Petrol Kanunu ve değişiklikleri, 15/4/1955 ta-

rih ve 6538 sayılı İstanbul Kapalıçarşısının Tamir ve İhyası Hakkında Kanun hü-

kümleri ile diğer özel kanunlardaki kamulaştırmaya ilişkin hükümler saklıdır.

İstimlak Kanununa yapılan atıflar

Madde 41 - Diğer kanunlarda İstimlak Kanununa veya belli maddelerine yapılan

atıflar bu Kanuna veya bu Kanunun aynı konuları düzenleyen madde veya maddeleri-

ne yapılmış sayılır.

GEÇİCİ MADDE 1 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce verilmiş olan kamu

yararı ve kamulaştırma kararları geçerlidir. Ancak, idarece henüz kıymet takdir

edilmemiş olan işlerde, kıymet takdir işlemleri ile sonraki işlemler bu Kanun

hükümlerine göre yapılır.

Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanma-

mış davalarda bu Kanun hükümleri uygulanır. Ancak bu Kanunla getirilen değişik

hükümlerin uygulanması nedeniyle haksız çıkan tarafa harç, yargılama gideri ve

avukatlık ücreti yükletilemez.

GEÇİCİ MADDE 2 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılan davalarda, da-

vanın açıldığı günde yürürlükte olan kanunlara göre işlemeye başlamış olan dava

süreleri, o kanunlara göre tespit edilir.

GEÇİCİ MADDE 3 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kamulaştırılmış ve

kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi dört yılı tamamlamış taşınmaz mal hakkında

22 nci madde hükmüne göre işlem yapılmış veya yapılacak olması halinde, idarele-

re bu Kanunun yürürlüğünden itibaren 2 yıllık ek süre hakkı tanınır.

Mal sahibinin geri alma hakkı ancak bu sürenin tamamlanmasından sonra doğar.

GEÇİCİ MADDE 4 - 5 Ocak 1961 tarih ve 221 sayılı Kanunun kapsamına girmeleri

nedeniyle kamu tüzelkişileri veya kurumları adına kamulaştırılmış sayılan taşın-

maz malların eski malik, zilyed veya bunların halefleri tarafından açılmış ve

kesin hükme bağlanmamış davalarda sözü edilen 221 sayılı Kanunun hükümleri uy-

gulanır.

Madde 42 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 43 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

KAMULAŞTIRMA KANUNU.
Kanun Numarası : 2942
Kabul Tarihi : 4/11/1983
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 8/11/1983 Sayı: 18215

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.