25 Ocak 2010

BERBERİN REHBERLİĞİ

New York’ lu bir iş adamı, Roma’ ya gidecekti. Uçağa binmeden birkaç saat önce saç tıraşı olmak üzere bir berber dükkanına gitti. “Gerçekten Roma’ ya mı gideceksiniz?” diye dudak büktü berber. “Roma, dünyanın en kalabalık kenti değil, ayrıca en pis kentidir de… Roma’ ya gitmeye karar verebilmesi için insanın çılgın olması gerekir.”

Berber, Roma hakkındaki bu görüşünü açıkladıktan sonra, müşterisine sordu:
“Hangi havayoluyla gideceksiniz Roma’ ya?”

Ve iş adamının “TWA uçağıyla” demesiyle birlikte, bu kez bu havayolu hakkındaki görüşlerini açıkladı:
“TWA dünyanın en berbat havayoludur. Uçakları eskidir, hostesleri çirkindir, pilotları yaşlıdır. Üstelik hiçbir zaman zamanında kalkmazlar… Peki Roma’ da nerede kalacaksınız?”
İş adamı, canın sıkıldığı belli eden bir ifadeyle yanıtladı:

“İnternation Marriot Oteli’ nde kalacağım.”
Berber yine konuşmaya başladı:
“Roma’ nın en kötü otelidir, orası… Odaları çok küçüktür, servisi berbattır, üsteli oda fiyatları çok yüksektir. Peki Roma’ ya ne yapmaya gidiyorsunuz?”

İş adamı beraberindeki arkadaşlarıyla Vatikan’ a gideceklerini ve Papa’ yı görmek istediklerini söyledi. “Tanrı yardımcınız olsun” diye başladı berber ve sözlerini gülerek sürdürdü. “Vatikan dediğiniz yer, bir meydandan başka bir şey değil. Avuç içi kadar bu meydanda bir milyondan fazla arasına karışacaksınız ve taa ileride bir yerlerde Papa’ yı, bir nokta gibi göreceksiniz. Tabii ona da görmek derseniz…Tanrı gerçekten yardımcınız olsun, çünkü orada, Tanrı’ nın yardımına gerçekten gereksinim duyacaksınız…”

Aradan bir ay geçtikten sonra aynı iş adamı, yine saç tıraşı olmak için aynı berber dükkanına geldi. Berber, Roma gezisinin nasıl geçtiğini sordu. “Her şey harikaydı” diye anlatmaya başladı iş adamı. “Fazla bilet satıldığı için kimi yolcular ayakta kalınca TWA uçağında bizi, birinci sınıf bölüme aldılar. Uçağımız tam zamanında kalktı. Hostesler, genç ve birer film yıldızı kadar güzeldi. Uçuş süresince bize hizmet için sanki yarışa girdiler. Pilotlar ise, çakı gibiydiler. Otele geldiğimizde ise, karşımızda küçük bir saray yavrusu bulduk. Oteli yenilemek için 25 milyon dolarlık yatırım yapmışlar. Otel tümüyle doluydu. Fakat bizi geri çevirmediler. Normal oda fiyatına, kral dairesini açtılar bize.” Müşterisini anlattıklarını dişlerini gıcır tarak dinleyen berber, sözcüklerinin üstüne basa basa sordu:
“Fakat Vatikan’ ı doğru dürüst gezemediniz, hele hele Papa’ yı doğru dürüst göremediniz, tabi…”
İş adamı, Roma gezisinin o bölümünü anlattı:

“Vatikan deyince bizim de aklımıza yalnızca bir meydan gelirdi. Fakat uzman bir rehber, bize Vatikan’ ı tüm binalarıyla gezdirmeye başlayınca, Vatikan’ ı bambaşka özellikleriyle tanıdık… Rehberimiz öncülüğünde gezerken bir ara birinin, hafifçe omzuma vurduğunu gördüm. Bu kişi, bir kardinaldi. Vatikan’ ı ziyaret etmekte olan topluluktan sekiz kişiyi, Papa’ nın, şahsen kabul etmek istediğini bildirdi. Kardinal, bu sekiz kişiden biri olarak beni de davet etti. Özel bir odaya götürüldük. Beş dakika kadar sonra odanın kapısı açıldı, içeri papa girdi ve… Bana doğru yürüdü, yanıma geldi, elimi sıktı, sonrada kulağıma eğilerek bana özel bir soru sordu.”

Berber çok heyecanlanmıştı.
“Gerçekten mi?” dedi. “Pek size ne dedi, size ne sordu Papa?”
New York’ lu iş adamı, Papa’ nın sorusunu aynen nakletti:
“Bu berbat saç tıraşını hangi berber yaptı böyle?”

Hiç yorum yok:

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.