26 Ağustos 2009

EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRÜR MÜ?

Aşık olduğumuz için evleniriz. Ama nedense evlenince aşk bir rafa kaldırılır. Evlenince aşk biter. Aşk gerçekten biter mi? Yoksa psikolojik olarak aşkın bittiğine biz mi inanırız. Evli olup da aşkı bir ömür boyu süren insanlarda var. Peki bu insanlar nasıl aşkı canlı tutmayı başarıyorlar?

Aşk o insana ulaşamadığın zaman mı güzel sadece? Evlenerek o insana bir ömür adıyoruz da aşkı niye bitiriyoruz? Aşık olmak sadece bekarlara özgü bir olay mı? İkisini bir arada tutmanın nedeni biz değil miyiz? Evlilik aşkı öldürüyor sözü bu kadar etkili mi? Evlendik barklandık aşk bizden geçti diye düşünenler sayesinde aşk ve evlilik iki ayrı kavram halini alıyor. Aslında iç içe yaşanan ve ayrılmaz bir bütün olan aşk ve evlilik bizim sayemizde birbirinden kopuyor. Ardından da evlilik içi sorunlar başlıyor. Evliliği sadece bir kurum haline dönüştürmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Aslında ilk aşık olduğumuz zamanları bir düşünelim. O insan bizim için dünyanın en değerli kişisi haline gelir. Yaşam onun çevresinde döner. Onu mutlu etmek için ne gerekirse yaparız. Birlikte aşkın en güzelini yaşarız. Onunla geçen her dakika değerlidir. Zaman su gibi akıp geçer. Gözümüz ondan başkasını görmez. Aklımızda hep yarınlar vardır. Yaşanacak güzel bir ömür ve bitmeyen aşkımız olacaktır. O zamanlar aşkımızın kanıtı olarak evliliği görürüz. Evlilik aşkımızı resmiyete dökmek, tüm dünyaya birlikteliğimizi duyurmanın yoludur.

Evlendiğimiz zaman nedense hepsi son bulur. Tüm dünyaya duyurduğumuz aşkımız sanki önemini yitirmiştir. Evlenmeden önce dünyayı görmeyen gözlerimiz bir anda açılıverir. Evlilikle birlikte önemsiz olan diğer yargılar önem kazanır. Yaşadığımız çevre, aileler birden aşkın önüne geçer. Belki de yetiştiriliş tarzımız nedeniyle evliliğin ağırlığı kaplar hayatımızı. Evli insanlar ağır olurmuş ya. Bir bakarsınız ki evlilik ile birlikte yaşlanmışsınız. Hayattan beklentileriniz bu kadarmış gibi hayata devam edersiniz.

Evlenmeden önce aşık olduğunuz insanı kaybetme korkusuyla yaşarsınız. Evlilik ile bu korkunuz son bulur. Nasılsa artık evlisiniz. Onu kaybetme ihtimaliniz yoktur artık. Aslında bu düşünce o kadar yanlıştır ki... Evli insanlar boşanmıyor mu? Boşanmanın sebeplerini hiç düşündünüz mü? Aşkı ikinci plana atmak boşanmanın başlıca sebepleri arasındadır.
Aşkı bir kenara bırakınca eşinize olan ilginiz azalır. O eski özeni nedense eşimize göstermeyiz. Duygularını, neler hissettiğini hesaplamayız. Nasılsa evlendik ve istediğimiz herşeye kavuştuk. Aynı evi paylaşıyoruz. Hayatı birlikte yaşıyoruz. Bu yeterli mi?
Evliliğin içinde aşkı yaşamak çok daha güzel. İkisini bir arada tutmak hayatımızı mutluluk içinde geçirmemizi sağlar. Aşık insan günün her saatini mutlu geçirir. Yaşadığı olumsuzlukları büyütmez. Evine daha bir keyifle gelir. Evi onun aşk yuvasıdır. Tüm yorgunluklardan, sıkıntılardan kurtulduğu sakin bir limandır.

Aşk ve evliliğin bir arada yürüten çiftlere bir bakın. Gülen gözlerle ve umutlu yarınları görürsünüz. Peki sizde böyle bir hayat istemez misiniz? Öyleyse evlilik ile aşkınızı bir yana bırakmayın. Eşiniz sizin hayatınız aşkı değil miydi?

Aşkınıza ve evliliğinize sahip çıkın. Aşkınız bir ömür boyu sürsün. Evlendiğiniz için yaşam tarzınızı değiştirmeyin. Önce nasılsa yaşamınız aynen devam edin. Evli de olsanız eşinizi kaybedebilirsiniz. Kaybetmemek için aşkınızı canlı tutun. Sizlerde ikisini bir arada tutarak çevrenize evliliğin aşkı öldürmediğini gösterin

Hiç yorum yok:

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.