31 Ağustos 2009

İKİ FİNCAN KAHVE

Ne zaman hayatında bazı şeyler taşınamaz hale gelirse, ne zaman 24 saat
kısa gelmeye başlarsa, o zaman mayonez kavanozu ve 2 fincan kahveyi hatırlayınız!

Bir gün bir profesör, masasının üzerinde bir kaç kutu olduğu halde
felsefe dersindedir. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne
büyükçe bir mayonez kavanozunu alır ve içerisini tenis topları ile
doldurur.Ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar.

Öğrenciler ittifakla kavonozun dolduğunu ifade ederler. Bu sefer profesör
önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak
kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının
aralarındaki boşlukları doldurur.Ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup
dolmadığını sorar.
Onlar da "evet" doldu derler. Tekrar profesör masanın üzerindeki diğer
kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Taa ki
kumlarda çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur.Ve tekrar öğrencilere
kavanozun dolup dolmadığını sorar.

Öğrenciler de koro halinde "evet" derler. Bu sefer profesör masanın
altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, kahve de
kumların arasında kalan boşlukları doldurur.
Öğrenciler gülerler!

Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek "evet" diyerek; ben "Bu
kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalistim; der.

Şöyle ki; Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; dininiz,
ibadetleriniz, aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve
sizin için önemli olan şeylerdir.Şayet diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli
şeyler kalır ve hayatınızı doldurur.

O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şşieylerdir;
işiniz, eviniz arabanız vs.
Kum ise diğer ufak tefekş eylerdir."Şayet kavanoza önce kumu biraz doldurursanız..." diye, anlatmaya devam eder, "çakıl taşlarına ve
özellikle de tenis toplarına (yeterli) yer kalmaz.

Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi ufak
tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit
kalmayacaktır.

Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arzeden şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın. Sıhhatinize dikkat edin. Eşinizle yemeğ eçıkın.
Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın.
Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin.
Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin.
Gerisi hep kumdur.
Bu ara bir öğrenci parmağını kaldırı ve sorar; "Pekiyi, o iki fincan
kahve nedir?"
-Profesör gülerek: "Bu soruyu sorduğuna sevindim. Hayatiniz ne kadar dolu
olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve
içecek kadar vakit ayırın!"

Hiç yorum yok:

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.