Öyle yalanlar vardır ki, günahı, söyleyen ağızdan ziyade onu dinleyen kulaktadır...
Sence neden böyle?
Neden başkalarının yaptıkları, düşündükleri senin için bu kadar önemli?
Neden başkalarının söyledikleri gerçeğin yerini alıyor?
Neden başkalarının yaptıkları, düşündükleri senin için bu kadar önemli?
Neden başkalarının söyledikleri gerçeğin yerini alıyor?
Neden herkes haklı oluyor da, sen haklı olamıyorsun?
Neden daha önce onaylanmamış hiç bir düşünceye inanamıyorsun?
Neden kendi düşüncelerine bir türlü sahip çıkamıyorsun?
Neden dünyadaki tüm düşüncelerin en uç noktasındaymışcasına sürekli başkalarınınkine inanmayı seçiyorsun.
Hiç düşündün mü? Belki de yepyeni bir düşüncenin başlangıç noktasında sen duruyorsun.
İstediğin hayat gerçekten bu mu senin?
Yoksa farkında değil misin?
Her saniye, attığın her adımla;
Kendini yaratıyor ve şekillendiriyorsun.
Kim ve ne olduğuna karar veriyorsun.
Kendi anlamını, biçimini ve amacını bu şekilde mi yaratmak istiyorsun?
Yaptığın her özgür seçim ya sevgi yada korku düşüncesinden doğar.
Korkuyu zaten yıllardır deneyimliyorsun.
Neden artık yüreğindeki sevginin sesine kulak vermiyorsun?
Hadi
Neden artık yüreğindeki sevginin sesine kulak vermiyorsun?
Hadi
Bırak artık dünyayı bir gölge gibi izlemeyi.
İkinci el bir hayatı deneyimlemeyi.
Kendine, içinden geldiği gibi özgürce bir yol seç.
Gelecekse dünya bir gölge gibi senin peşinden gelsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder