25 Ağustos 2009

İPİN HESABI

İPİN HESABI

Bir şehrin en zengini öldüğünde, tellallar sokaklara dökülüp;
-Ey ahali, diye bağırmışlar. Biliyorsunuz Veli efendi öldü. Bir
vasiyeti var. Ahiret hayatına alışabilmek için, kendisine bir günlük yardımcı
arıyor. Kim ki, mezardaki ilk gecesine onunla beraber girerse,Veli Efendiye
ait servetin yarısı kendisine verilecektir. Ey ahali, duyduk duymadık
demeyin....


Tellalların bütün çabasına rağmen kimse bu parlak, fakat korkulu
vasiyete kulak vermemiş. Ama sonunda, şehrin en fakir sırt hamallarından
birisi çıkmış ortaya. Adamcağız bakmış ki, hayatta zaten sırtındaki
küfesinden ve ipinden başka bir şey yok. O halde "hamal olarak yatıp, ertesi sabah
zengin olarak kalkarım" diyerek razı olmuş..


Genişçe bir mezara, iyice kefenlenen zengini ve yanına hamalı
yatırmışlar. Az sonra sual melekleri gelmiş "İkisi de bize emanet"
diye konuşmuşlar. "Zengin nasıl olsa kalacak, şu hamaldan başlayalım."


Sormuşlar:
-Dünyada malın mülkün var mıydı?
-Alay etmeyin demiş, hamal. Sırtımdaki küfeden ve ipten başka
hiçbir şeyim olmadığını siz de bilirsiniz.
-Peki, diye eklemiş melekler, o ipi ne karşılığında aldın.. Sonra
küfeyi ne iş gördün de nasıl elde ettin?


Anlatmış hamalcağız. Beş kişinin malını 10 kuruşa taşıdım.
İkisini yedim, sekizini sakladım..
Ertesi gün de aynı işleri yaptım. Yemedim içmedim, ucuza taşıdım ve bunları aldım.
Melekler:
-Çık demişler, çık... Olmadı.... Hasan Efendiden aldığın para,
hak ettiğinden çok düşük. Biz ondan bunun hesabını soracağız. Mehmet
Efendiyle de ucuza anlaşmış ve ucuza taşımışsın...

.
-İyi ama, diye cevaplamış hamal, hak ettiğim parayı isteseydim,
bana taşıttırmazdı taşıttırmayınca da aç kalırdım.....
-O bizim işimiz demiş melekler, nasıl olsa buraya o da gelecek.
Biz senin adına ona sorarız.
Melekler, hamalı sıkıştırmaya devam etmiş.
-Söyle bakalım, aldığın paranın kaçını yedin, kaçını sakladın?
-On kuruş aldı isem, yarısını sakladım..iki kuruş aldı isem,bir
kurusunu biriktirdim...
-Çık demiş melekler... Yine olmadı, hem ucuza taşımışsın, hem de
gıdandan kesmişsin... Yani sen, kendi nefsine zulmetmişsin... Nefsine
zulmetmek de günahtır, bilmez misin?...


Hamalcağız ne cevap vereceğini düşünüp ecel terleri dökerken,sabah olmuş.
Açılan mezardan yukarıya bir bakmış ki, bütün millet orada... Kadı
Efendi ve şehrin mehter takımı da kendisini bekliyor. Bir kıyamet ki sormayın.
"Kutlu olsun" demişler... "Bu gece kimsenin yapamayacağı bir işi başardın
ama, bak artık zengin oldun."


-Yooo, diye bağırmış hamal. İstemem , sizin olsun...
Ben , bir iple küfenin hesabını sabaha kadar veremedim, Ya o kadar servetim
olsaydı, ne yapardım?

Hiç yorum yok:

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.