22 Ağustos 2009

TÜRK OLMANIN KURALLARI TÜRK ‘ÜM DOĞRUYUM ÇALIŞKANIM:):):)


1) Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.

2) Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.

3) Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.

4) Ancak bir Türkk gazete bulmacasını hep baskalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip, kendisi çözdü diye sevindirik olabilir.

5) Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.

6) Soba borusu akıttığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.

7) Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.

8) Diş fırçasıyla dişini fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz, o saçını seven bakımlı bir Türk'tür.

9) Konuşma yeteneği olan hayvanla ilk olarak küfür etmesini ögretir.

10) Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürüp kısa süreli koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türk'tür.

11) Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilir ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.

12..Bir dükkana girip , onun bunun fiyatını sorduktan sonra ‘abi araba beş dakika dursun, ben hemen geleceğim’ deyip, 2 saat sonra gelir.

13) Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.

14) Trafikte ambulansın peşine takılıp kalabalıktan kurtulup uyanıklık yaptığınıi zanneder.

15) Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder veya elden ele dolaşacağını bildiğinden komik yazılar yazar. (Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz .)

16) Çocugu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.

17) Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur. Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa , taksi parasını verecek kişi ön koltuğa oturur.

18) Kürdanla dişini karıştırıp önceçıkarıp bakar , sonra tekrar ağzına koyar.

19) Teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakır teli dışarı çıkmışsa çocukları elektrik çarpmasın diye bakır teli selobantla yapıştırır.

20) Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.

21) Çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza yiyebilirsiniz , çünkü o kişi bir Türk kızıdır.

22) Bir Türk esnafı , müşterisinden aldiğı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlamaya çalışır.

23) Evin bir odasının ampulün patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadığı bir odanın ampulü onun yerine takar.

24.)Evinde bulunan saksıların dibini kül tablası olarak kullanır.

25) Dişlerini gazoz açacağı, fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.

26) İşinde iyi olan birisine hakaretle iltifat eden bir Türk’ten başkası olamaz. (şerefsizin oğlı ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun)

27) Aracın sinyal lambaları dururken kolunu çıkararak ‘dönüyorum’ hareketi yapar.

28) Yemeğin etini en sona bırakır.

29) Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.

30..Dingildeyen bir masanın ayağına kağıtsıkıştırma fikri bir Türk'ündür.

31) Dişlerinin arasından ‘viij viij’ diye ses çıkarır.

32) TVde film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.

33) Arabasına horoz, köpek, horoz sesli korna taktırma fikrinin patenti bir Türk’e aittir.

34.. Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır.(Cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi)

35..Plastik yoğurt kabınıi saksı yapar.

36) Arabasının arkasına yazı yazar . (Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY, kıroyum ama para bende)

37.. Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.

38) Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbente yapıştıran bir Türk kadınından başkası değildir.

39)Tek abdestle beş vakit namaz kılmak için kıvranır.

40) Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstüne başka bir örtü örterek kullanır..

41) Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içindeçıkıp çarpılmış arabasına üzülür.

42) Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakiıp kontrol eder.

43) Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tugla koyup,yorulmadan kullanma fikri bir Türk’ündür.

44) Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj lastiği geçirmişirini görürseniz Türk’tür o.

45) On yıllık otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.

Hiç yorum yok:

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.