20 Ağustos 2009

TÜRKLERİ ANLAMA SANATI" ADLI KİTAPTAN...



Madde 7 : Hesap ödeyen erkek, hesabı ödemek için gereken işlemi
masanın altında yapar. Türk erkeği ödediği hesabı masadakilerin
görmesini istemez. Eğer görürlerse ayıp olacağını düşünür ve
karşıdakilerin 'Ulan amma da görgüsüz herif, hem ısmarlıyor hem de
hesabı gözümüze sokuyor' demesinden çekinir. Böyle bir davranışa bir
de Eskimo erkeklerinde rastlanılabilir

Madde 11 : Türkiye'de ilk, orta, lise, üniversite, yüksek lisans,
doktora fark etmez, sınav kağıtları dağıtılırken, bir öğrenci mutlaka
'Hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?' sorusunu sorar. Aynı
öğrenci, öğretmen haftaya sınav yapacağını bildirdiğinde kaçıncı
sayfaya kadar sorumluyuz hocam' sorusunu soran ama yine de sınava
çalışmayan öğrencidir

Madde 25 : Tüm ısrarlara rağmen misafir 'Yemeyeceğim yeter!' diyorsa,
Ev sahibi son kozunu değerlendirir ve ilahi gücü cümle içinde kullanıp
Bak Allah'ın adını verdim' diyerek misafiri köşeye sıkıştırır. Misafir
bunun üzerine midesi dolu olsa da, ilahi kudret korkusundan mıdır ka
çış yolu kalmamasından mıdır, ne var ne yoksa bir çırpıda yer.

Madde 34 : Üzerinden araç geçsin ve temizlensin diye işyeri paspasları
cadde ortasına fırlatılır. Sinek avlayan esnaf Türkiye'de temizlik
hastası kesilir.Alır eline hortumu baştan aşağı dükkanının bulunduğu
caddeyi, kaldırımları bir güzel sular. O da yetmez, yandaki caddeleri
ve sokakları da sulamayı iş edinir. O arada paspaslar da temizlikten
payını alır.

Madde 42 : Misafirlikte kolonya ikram edilirken büyüklerin ellerine
çocukların kafasına dökülür.

Madde 46 : Durakta değil de, her el kaldıran yolcu gördüğünde duran
otobüse halk otobüsü denir. Halk otobüsü halkı kırmaz, durur. Halk
otobüsünün belediye otobüsünden tek farkı budur..

Madde 49 : Şehirlerarası otobüs yolculuklarında kan bağı yoksa (karı,
koca, yeğen, yenge gibi) bayan yanına erkeğin oturması firma
tarafından kabul edilmez. Türkiye'de en önemli namus bekçileri otobüs
muavinleridir. Muavinlere göre birbirlerini hiç tanımayan iki karşı
cinsin, mesafe olmaksızın seyahat etmesi, ateşle barutun birbirine
bitişik iki koltuktan bilet alması gibi bir şeydir. Buna asla izin
vermezler. Ancak gidilecek yol boyunca erkeğin yanına oturtmadıkları
genç kızı kesmeyi de ihmal etmezler.

Madde 64 : Kafa bir yere çarptığında şişmesin diye çiğnenmiş ekmekle
ovalanır. Türklerin 'Kendi kendine tedavi' yöntemleri sadece bunlarla
bitmez.Ağrıyan yere sıcak tuğla konur. Isıtılmış çay bardakları ile
sırt çekilir. Arpacık çıkmış göze sarımsak sürülür.Kesilen ve kanayan
yere tütün basılır. Paslı çivi batan yer sopayla dövülür. Burkulan
yere biftek bağlanır. Yanan yere diş macunu sürülür.

Madde 66 : Bütün ilaçlar buzdolabında saklanır. Buzdolabının kola, su,
gazoz koyulan bölgesi ilaçlara yetmeyince, ilaçlar yumurtaların
bulunduğu alanda, kurumuş yarım limonlara komşuluk yapar..

Daha bir çok maddeleri de mutlaka vardır. Eh... onları da sizler tamamlayınız.

Hiç yorum yok:

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.