23 Eylül 2009

KAHVALTIYI ATLAYAN DİKKATSİZ OLUYOR

Çocuklara kazandırılması gereken en önemli beslenme alışkanlığı kahvaltıdır.

Beslenme alışkanlıkları hayatın her döneminde farklı etkileri ile yaşam kalitesini şekillendirir. Fakat en önemlisi bu alışkanlıkların temelinin atıldığı çocukluk dönemidir.

International Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin, kahvaltı yapmadan okula giden bir çocuğun gün içindeki dikkat ve algılama faaliyetinin çok düşük olduğunu söyledi, kahvaltının önemi hakkında bilgi verdi.

Kahvaltı alışkanlığı olmayan çocuklarda en sık görülen sorunlar dikkat azlığı, öğrenmede zorlanma, problem çözmede güçlük fiziksel güç azlığına bağlı kas koordinasyonunda azalmadır. Tüm aile bireylerinin bulunacağı bir kahvaltı sofrası hazırlamak, kahvaltı alışkanlığı kazandırmak için ilk adım olmalıdır.

YEMİYOR DİYE ÜZÜLMEYİN
Ailelerin sıklıkla en büyük şikayetleri çocuklarının bir şey yemediği şeklindedir. Her çocuğun besin gereksinimi, çocuğun yaşına, ağırlığına, boyuna ve fiziksel aktivitesine bağlı olarak farlılık gösterir.

Bir çocuğun sağlıklı bir beslenme alışkanlığı olup olmadığını değerlendirmek için her besin grubundan ne kadar tükettiği ve bunların dağılımı göz önünde bulundurulmalıdır. İkinci planda ise bu besinleri hangi sıklıkla ve ne şekilde tükettiği önemlidir. Okul öncesi dönemde aileden etkilenen beslenme alışkanlıkları okul ile birlikte arkadaş, öğretmen gibi kişilerden de etkilenir. Aileden sonra okulda da beslenme eğitimi verilmesi çok önemlidir.

DOĞRU YEME ALIŞKANLIĞINI KAZANDIRMAK İÇİN
Anne ve babalar çocuklarının yeme alışkanlıkları konusunda yanlış davranışlarda bulunabiliyor. Diyet uzmanı Dilem İrkin, bu konuda dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

Çocuklarınız yemek yerken oturmaya teşvik edin. Ayakta dururken, yürürken veya yatakta uzanmış bir şekilde yemek yemesini engelleyin.
Çocuğunuzu yemekle değil, sevgiyle ödüllendirin. Çocuğu yemekle ödüllendirmek veya cezalandırmak yemekle ilgili sağlıksız alışkanlıklar kazandırmaya neden olur.
Onların besin seçme ve bazı besinleri reddetmelerine izin verin.
Çocuklarınızı “hayır, teşekkür ederim” demeye teşvik edin. Besin seçimi yapabilmek çocuğun edinmesi gereken bir davranıştır. Eğer çocuğunuz bir besin grubundaki tüm besinleri 2 haftadan daha fazla süre ile reddediyorsa bir uzmandan yardım alınmalıdır.
“Yasaklanmış” yemek kavramından kaçının.
Bu davranış o yiyeceği daha çok istemesine neden olabilir.

Servis şekli değiştirilerek sağlıklı beslenme planının bir parçası olabilir.
Çocuklarınızı kendi kendine servis yapmaya teşvik edin. Bu davranış şekli onların özgüven kazanmaları için de çok önemlidir.
Eğer çocuğunuz öğle öğününü okulda tüketiyorsa, okulda çıkan yemeklerin çocuk beslenmesine için ne kadar uygun olduğu sorgulanmalıdır.
Sunulan yemeklerin her besin grubundan besin içerip içermediğine bakılmalıdır.
Okul menüsünde çocukların büyüme ve gelişiminde ilk sırada olan protein grubundan (et, süt, yoğurt, kuru baklagiller vs.) bir besin mutlaka olmalıdır.
İkinci yemek seçimi ise temel enerji kaynağı olan karbonhidratlardan (makarna, pilav, börek vs.) sağlanmalıdır.
Üçüncü besin, ise diğer iki besinin tamamlayıcısı olmalıdır. (Yoğurt, sütlü tatlı, salata, ayran gibi.)

Yine bu menüdeki yemeklerin çocukların çiğneme ve yutma faaliyetlerine uygun olup olmadığı önemlidir.
Koku, görüntü, lezzet çok iyi sağlanmalı çocuğun besinden uzaklaşmasına neden olunmamalıdır.
Yemekler çocukların sevdiği yiyeceklerden, uygun hijyen ve pişirme yöntemlerine göre hazırlanmalıdır.

HANGİ BESİNDEN NE KADAR TÜKETMELİ?
Birçok farklı besin büyüme, enerji ve sağlık için gereken temel besin öğelerini sağlarlar. Bu besin öğelerini içeren besin grupları ise şunlardır:

Birinci Grup: Et, tavuk, balık, yumurta ve kuru baklagiller bu grupta yer alır. Bu gruptaki besinler iyi kalite protein ve minerallerce zengindir. Özellikle büyüme ve gelişme, doku kazanımı için bu gruptaki besinler oldukça önemlidir. Bu gruptaki besinlerden günde 2-3 porsiyon tüketilmelidir.

İkinci Grup: Süt, yoğurt, peynir, süt ürünleri bu gruptadır. Bu gruptaki besinler kemiklerin, dişlerin gelişimi için gerekli kalsiyum, A-B vitamini ve iyi kalite protein içermektedir. Günde 300 - 400ml.süt ya da yoğurt ve bir kibrit kutusu kadar peynir tüketilmelidir.

Üçüncü Grup: Bu grupta temel enerji kaynağı besinler, tahıllar yer alır. Bitkisel protein ve B vitamini bulunur. Günde 2-3 porsiyon tüketilmelidir.

Dördüncü Grup: Sebze ve meyve grubudur. C vitamininden zengindir. Bir günde 3-4 porsiyon tüketilmelidir.

Beşinci Grup: Şeker ve yağlar bu gruptadır, enerji sağlarlar. Aşırı tüketimden kaçınılmalıdır.

Eğer çocuğunuz okulda, evden getirdiği besinlerle bir öğün tüketiyorsa, besin seçimi iyi yapılmalıdır. Besin seçilirken çocuğunuzun sevdiği besinlerden seçmeye, bir öğünde tüketebileceği miktarlarda, uygun saklama koşullarında hazırlamaya özen göstermelisiniz.

BESLENME ÇANTASINA NELER KOYABİLİRSİNİZ?
1- Peynirli bir sandviç veya bir tost
2- İçecek olarak meyve, süt ya da meyve suyu, ayran
3- Ara öğün şeklinde bir öğün tüketilecekse evde yapılmış cevizli ya da meyveli bir kek ya da kurabiye
4- Tahıl gevreği, süt
5- Şarküteri ürünü içermeyen domates, biber, peynirli pizza ya da zeytinli, yumurtalı kanepeler

ensonhaber.com

Hiç yorum yok:

HAKKIMDAKİ HER ŞEY

Yıllardır okuduğum kitap, dergi, gazete vs.lerden not aldığım özlü sözleri, fıkraları, elektronik postama gelen eğitici ve öğretici kıssadan hisse paylaşımları, bazen ağlatan, bazen güldüren, bazen ders veren öyküleri, sağlıklı yaşam önerilerini hayata dair herşeyi blogumda sizlerle paylaşmak istedim.

Amacım öğrenmek, daha fazla öğrenmek, öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak, eğlenmek, eğlendirmek, güzel ve zevkli vakit geçirmek.

Burçlarla ilgim hiç yoktur -"ikizler burcu"nun bildiğim tek özelliği öğrenmeye sonsuz meraklıdır- bu özelliği çok iyi taşıdığım kesin.

Doğa aşığıyım saatlerce doğa belgesellerini izlemekten sıkılmam. Bunda adımın çiçek olmasının ve mesleğimin de etkisi vardır.

Sıkı bir lakto vejeteryanım. "Et, tavuk, balık ve yumurta yemeyen ama süt ve süt ürünlerini tüketen vejeteryanlar" Hayvan sevgim vejeteryan olmamı sağladı.


Klasik Türk Müziği ve eski nostaljik şarkıları dinlerim. Alpay, İlhan İREM, Ajda PEKKAN, Erol EVGİN, Yıldırım GÜRSES... hayranıyım.

Bloguma yapacağınız eleştiri ve yorumlar benim için önemlidir. Bu sayede eksiklerimi görür, düzeltirim. Eleştiriye çok açık olmadığım söylenir ama işin aslı öyle değil. (Lütfen blogumu eleştirip, yorumlarken bunu dikkate almayın çünkü beni değil blogumu eleştiriyorsunuz) Eleştirileriniz doğrultusunda blogumu yönlendiririm ve mutlaka dikkate alırım.

Eleştiri konusunda hayat felsefem: Karşımdakinin beni eleştirmesi için beni çok iyi ve içten tanıması, beni gerçekten sevdiğine inanmam lazım. Aksi takdirde eleştiriye kapalıyımdır karşımdaki insan arkadaşım, dostum aile bireyim beni çok iyi tanıyorsa ve sevdiğinden şüphem yoksa çok acımasız eleştirebilirler ve eleştirirler de ...

İnsanlarla iletişimim güçlüdür -en azından ben böyle düşünüyorum.- Çünkü insanları hatalarıyla kabul ederim zaten hatasız insan olduğuna inanmayanlardanım ben dahil. Bu konuda hayat felsefem Mevlana'nın "Hatasız dost arayan dostsuz kalır" sözüdür. Orhan Gencebay'da bir şarkısında "Hatasız kul olmaz" sözüyle arkadaşlık ve dostluk felsefemi çok iyi tanımlamış.

Fazla duygusalım değişmeyi denedim bu özelliğimden vazgeçemeyeceğimi anlayınca vazgeçtim. Zaten duygusal olmak da insan olmanın bir erdemi.

İNTERNET İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAPIYOR MU?

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ZORUNLU OLMASI DOĞRU BİR UYGULAMA MI?

MEDYANIN KÜLTÜR YOZLAŞMASI YAPTIĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

CANIM EDİZ UFUK'UM

CANIM EDİZ UFUK'UM
Hayatımın Anlamı

Blog Listem

CANIMIN İÇİ

CANIMIN İÇİ

Üniversite giriş sınavının tekrar iki basamaklı sınav olması sizce:

Okul öncesi yaştaki çocuklara bilgisayar sizce yararlı mı, zararlı mı?

CANLARIM

CANLARIM
HAYATIMA ANLAM VERENLER

Bu Blogda Ara

Ahh! Kalbim

Ahh! Kalbim
Powered By Blogger

İzleyiciler

Blog Arşivi

HAKKIMDA

Fotoğrafım
AĞRI, Türkiye
Klasik ikizler burcuyum. Yeni şeyler öğrenmeye, yeni yerler görmeye meraklıyım. Doğa tukunuyum.Kendimle barışık bir insanım bu konuda hayat felsefem Tevfik Fikret'in " Hak bildiğin yolda yalnız da olsa yürüyeceksin ve "çoğunluğun doğru demesi benim bu sonucu doğru dememi gerektirmez" sözüdür." İnsanlarla iletişimim güçlüdür ama hemen dost olmam. Çünkü dostluk "sevgi, saygı, güven, özveri ve sadakat üzerine kuruludur.İnsanları hatalarıyla kabul ederim şimdiye kadar hiç hatasız arkadaş aramadım. Zaten kusursuz insan olduğuna da inanmam. Mevlana'nın "Hatasız dost arayan, dostsuz kalır" ve Orhan GENCEBAY'ın bir şarkısında söylediği "Hatasız kul olmaz" sözünü dostluk felsefem olarak belirledim. Fazla modern görünmeme rağmen yeniliklere zor adapte olurum. Eski alışkanlıklarımı değiştirmek, onlardan vazgeçmek zor gelir bana.Benim için önemli olan bir şeyi benim beğenmemdir başkalarının ne dediğini fazla umursamam hatta hiç umursamam. Beğenmediğim tek yönüm hayattaki güçlüklerin beni çabuk pes ettirmesi, olumsuz duygular yüklemesi ve bu duygulardan zor kurtulmam. Değişmeyi çok denedim ama şimdiye kadar başaramadım. Bundan sonrası içinde haydi hayırlısı...Lakto vejeteryanım.